Nihal'im Risalesi: Vuslatın Sırrı
Ey derdimin derunî ortağı, ey canımın başındaki tacım Nihal’im!
Sensiz bu dünyanın hicranına, bu fanî zindana nasıl dayanayım?
Varlığını bana bir lütuf eyle, bağışla kusurumu, affet Nihal’im,
Nasıl öderim senin o sonsuz hakkını, ey Nihal’im…
"Sen Varsan Bile, Yok Gibiyim"
(Sessizliğin Ağırlığında)
Bazen gözlerinin önünde geçiyorum.
Görmüyorsun.
Bir Bakışın Tecellisi
Zamandan sıyrılmış bir an, bu siyah-beyaz karede billurlaşır,
Taş döşeli sokaklar, Arnavut kaldırımlarıyla örülü bir zikir,
Eski Anadolu’nun sessiz nefesiyle dolup taşar.
“Balım’ın Gölgesinde”
—Nihal Hanefendiciğime—
Gözlerinle başlar her sabahın anlamı,
Kütüphanende büyür sessiz bir çiçek gibi.
Ey içi sevgiden ağırlaşan Nihal'imin yüreği,
Yüreğin kırıldıysa, sevdiğinin sana değdiği yerdendir.
Günaydın Nihal Hanefendiciğim,
Bu sabah sensizliğe uyandım.
Ama içimde hâlâ senin sesinle yankılanan bir gün var.
Belki 54 km var aramızda ama ben seni içimde taşıyorum — gözlerimin görmediği yerde,
Nihal'im: Aynadaki Seyrim
Nihal'im, seni her koklayışımda
bir gül bahçesine düşerim,
O gül ki, Hakk'ın "Kün" emriyle açan
ilk goncadır belki de.
NİHAL'İN KÜTÜPHANESİNDE YALNIZ BİR ÇAY
Mavi bir kelebek kondu kitabının kırışığına,
Sen o an, "Ansızın kapı çalınır..." dedin ya hani?
Ben kapının eşiğinde kaldım,
Sen içeride kendi sessizliğini demledin.
Senin Olmadığın Yerlerde Üşüyorum
(Yalnızlığın İç Yüzü)
Kendime ait olduğumu sandığım her yerde,
sana ait bir boşluk vardı.
I. İnsan Üzerine Bir Ön Söz
İnsana “akıl” verilmişti, ama o akılla yalnızca yolları bulabildi;
kendini bulamadı.
Oysa insan, ne bedende başlar ne de bedende biter.
İnsan, rızasının olduğu yerde başlar;
Nihal'den Öte: Bir Hakikat Yolculuğu
Giriş
Mecazî aşk, kalbe düşen ilk ışıktır;
Bazen bir kadının bakışında parlar,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!