- "Mevlana kıskacını biliyor musun?" dedi kadın.
- "Halidi'yim ben." dedi adam.
- "Gerizekalı pis cahil." dedi kadın ve uzaklaştılar gittiler.
Konuşmayı anlamayan ben kaldım bir başıma bankta.....
Z Kuşağı’nın Şanlı İsyanı
“Yolsuzluk yapacağım!” der mi siyaset sahnesinde bir aday?
Sözüyle alay eden, yalanını saklamayan bir sahte yüz…
Ama belki de, yalanlarla süslenmiş gerçeklerin kendisinden daha namuslu.
Gölgenin Değil, Yanımda Yürüyenin Kadını
O; kalabalıklarda kaybolmayan,
yalnızlıktan korkmayan bir kadındır.
Bilgisiyle öne çıkmak için çabalamaz,
çünkü zaten konuştuğunda zeka kendini belli eder.
(Nihal Hanefendiciğime, varoluşun ince çizgisine dokunan bir aşk ile...)
Ben sana doğru
yokken bile,
sen bendeydin.
Henüz “ben” olmadan evvel,
Yükselmek…
Bir damlanın buhar olup
göğe yürüyüşü gibi.
Ruhum da
sana doğru
bir urûc istiyor:
Duvarı Paylaşan İki Dünya
Bir yanda kapı komşusu candostu:
Tevellüt eski, eli işte gözü sanayide…
Küfür ederken bile sevgi bulaşır sesine.
Bir motor ustası gelir aklına,
Sevdiğim Hanımefendiye Bir Zarif Mektup
(Şehrin Bir Tepesinde Sessizce İçilen Bir Kadeh Kadar)
Sade döşenmiş evinizin duvarları arasında,
Ahşap raflara sinmiş kitap kokuları
Sana sadece şunu söylemek istiyorum Nihal’im…
Seni boğduğumun farkındayım
ve içtenlikle özür dilerim.
Şu an tek istediğim,
senin kendine iyi gelmen.
Ben de kendi içime çekilip,
Nihalnâme'den: Rızânın Secdesi
Ey Kalbimin Yedi Kat Semâsı,
Sevda ile mühürlenmiş mülküm…
Ben onu sevdim,
Tıpkı güneşin gölgeye razı oluşu gibi,
İNSAN denilmez mi,
Akla, mantığa, hakikate yanaşana?
Bilime, fenne kulak verene,
Sevgiyle bakan, merhametle yaklaşan,
Yüreğinde vicdan taşıyana?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!