Huzurumun Sebebi
Mânevî Tevhîd Şiiri
Sen, geceye saklanmış nur-i kadîm,
Zamansız bir seherde içime doğan ilm-i latîf.
Ey oğul,
adını ben verdim,
ama sesini hiç duymadım.
Ben seni yüreğimle kurdum,
başını hiç okşayamadım.
- İşte bitti
+ Evet bitti
- Peki bunu değil de diğerini seçseydi hayatı çok mu farklı olurdu? Bunu herkes için soruyorum gerçekten farklı mı olur hayat?
+ Evet farklı olurdu ama sadece öyküsü. Bunu yaşayacağına öbürünü yaşamış olurdu
- Yani?
+ Yani sonuç seçimlerde aynıdır. Acı. Her neyi seçersen seç seçemediğin hep üzüntü kaynağı olacaktır. Aklın hep o seçemediğinde kalacaktır. O seçemediğini seçmiş olsaydı gene bana bu soruyu soracaktı. Hayatta her şey yüzde ellidir. Aklınla davransan yüreğin, yüreğinin sesini dinlesen aklın sana bu soruyu hep soracaktır. Seçemediğin hep acı verecek. Bu sabit. acı hep olacak
Tek taraflı aşkın, özsaygılı sükûtu üzerine bir içsel yolculuk
Bir aşkın içsel yası kadar,
bir ruhun olgunlaşma günlüğü
I. Fasıl: Dilenci Değilim
Ben yürürüm akıl ile,
Mantık ile, fen ile...
Bilimin nur kapısında
Ararım ben kendimi.
Sevgi ile yoğrulmalı,
"Yalnızlığa âşık olmak", aslında hem bir isyan hem bir teslimiyet.
Kendine dönmek ama kendinde kalakalmak.
Kimsenin yükü olmadan, kimseyi de yük edinmeden yaşamak.
Bu konuda Nihali Tarzda bir şiir …
“Yalnızlıkla Nikâhım Var”
“Sığınaktaki Ayna”
(Rebecca ve Hal’in Ortak Gölgesinden Doğan Suskun Risale)
Alt başlık:
Ne Sen Ben Oldun, Ne Ben Sen
TEVHÎD RİSÂLESİ — Bir Mistik Kitap Serisi
“Zât ile Şehâdet Arasında Birlik Arayışı”
I. MİLLET-İ ZÂT: Ruhun Milletleştirilmesi
“Kırık Dişli Çark”
Aşk mı?
Artık vitrinlik bir kelime.
Kadın sever gibi yapıyor,
Erkek sahiplenir gibi.
Aşk, bir zeytin dalıydı Ali’nin elinde—
kırılgan ama köklü.
Toprağa dokunurdu, sabırla.
Ama gökyüzü çatladı o yıl,
ve bulutlar değil,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!