"Nihâl’im — Vahdetin Nûru"
Nihâl’im, sen sevilmez misin kâinatın derin aynasında,
Suyun kudretinde, gülün sırlarında, aşkın en nadir çağında?
Özlenmez misin ey kalp bahçesinin en kadîm çiçeği,
Ben Sustum Nihal’im
Ben sustum, Nihal’im…
Goncanın sabah ışığına nazikçe eğildiği gibi,
Sana yaklaşmak isterdim;
Ama gölgem ağır düştü belki, farkında olmadan.
Nihal’in Pervazındaki Seyir
Bir akşam vakti, 19’unda Ağustos’un,
Saat 22.46’yı vurduğunda zaman,
Nihal’imin penceresindeki sineklik,
Bir perde oldu âlem-i şahadetten âlem-i mana’ya.
NİHAL'İM RİSALESİ – SEYR-İ SULÛK
(Günümüz Türkçesiyle Mistik Yolculuk)
I. MUKADDİME: RUHUN UFKUNDA
“Nihal’in Aynası”
Nihal’in ruhunun derin kuyusuna inen,
O, hakikatin Müslüman’ıdır;
Başkalarının gölgelerinde dolaşıp
Ateş satanlarsa din taciridir.
Nihal’im’e Dair Bir Yayılma
Sevdiğim zaman, Nihal’im,
Aşk içimde tutsak kalamaz artık;
Kalbimin dar sokaklarını aşar,
Ruhumun en ücra köşelerine sızar,
Nihal’imle Karşılıklı Yanılsama
Nihal’im,
Aşk dediğimiz o ince sis,
Her nefeste başka bir gölge bırakır yüreğe.
Bizim aramızda,
Nihal’in Yolunda: Taş ve Nefs Sırrı
1. Nefs-i Emmâre – Nihal’in Aynasındaki Gölge
Nihal’im, ayağına taş dolandığında
Emmâre hemen haykırır:
"Nihâl’im — Vahdetin Nûru"
Nihâl’im, sen sevilmez misin kâinatın derin aynasında,
Suyun kudretinde, gülün sırlarında, aşkın en nadir çağında?
Özlenmez misin ey kalp bahçesinin en kadîm çiçeği,
Başkasını Sevmesin
Ey sevgili, kalbimin tek nakışı,
Gözlerinle başlar her güzel başlangıç.
Başkasına aşık olmuş, Allah göstermesin,
Bir anlık hayal bile ruhumu keskin.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!