01 Ocak 2005 yılında Siirt ilinde doğdum çobanım ilkokul mezunuyum dünya yükünün hamalıyım.
"Ey Kalbimin Eşiğinde 'Abi' Diyen Kadın…"
(Bir İçsel Mektup ve Sessiz Zikir)
Ey kalbimin eşiğinde duran kadın,
sesin içime “abi” diye düştüğünde,
Anam derdi ki:
“Evladım…
Güzeli çirkine karıştıran,
aslında kendi gönlünün çirkinliğini gösterir.”
Meğer kalp aynaymış da
herkes kendi suretine bakarmış başkalarında.
Ne güzel ve derin bir anlatım değil mi!
Keramet, aslında sadece mucize
ya da olağanüstü bir güç mü?
Aynı zamanda samimiyet,
yakınlık ve içtenlik gerektirmez mi!
Kızılbaş Bektaşi’nin dediği gibi mi?
Akıl bir kandil,
Mantık onun yağı,
Bilim, fen ise
Hakk’a çıkan yolun işaret taşı…
Kendini bilmeyen, neyi bilsin?
"Adım Rüzgâra Yazıldı"
Ben,
Ölmüş bir eşeğin yelesinde dirilen çığlık,
Suskunluğun bile utanacağı
Bir sabrın ardında yaşayan dervişim.
Adın Aşk
Sen bir bahar, dalında çiçek açan,
Gözlerinle başlar, kalbimde yankılanan.
Adın neydi, bilmem, gerek de yok aslında,
Adın Aşk, dilimde tek kelime, tek yemin.
Sen bir baharsın, Rahmân’ın nefesiyle uyanan,
Dalında açan her çiçek, seni fısıldar zamana.
Gözlerinle başlar kalbimde kevser bir çağlayan,
Adın nedir bilmem, gerek de yok aslında.
Adın: Aşk — dilimde tek kelime, tek tecellâ, tek yemin.
Bizde keramet çağırdığında gelmeyenin ayağına gitmektir.
Kızılbaş Bektaşi'ye keramet sormuşlar:
"Baba erenler ermişlerin kerameti olur yok mu senin kerametin?"
"Olmaz olur mu? Var kerametim."
Alevi kızları neden bu kadar güzel?
Çünkü alınlarında Zöhre Yıldızı var,
Bir ışıltı değil yalnızca —
Bir bilgelik, bir yürek, bir vicdan parıltısı...
Güzellikleri tenlerinden değil,
Bolluk getiren yağmurdur alınteri
Emeğine sahip çık;
Çünkü gerçek bolluk, alın terinin ürünüdür,
Tıpkı Arapça “kerem”in kökü olan "karuma" gibi;
Yücelme, cömertlik ve en nihai anlamıyla mahsul, ürün demektir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!