Sessizliğimizde şiirlere misafir ettim seni,
Şehrinin yağmurlarını takip ederken.
Çizelgelerine baktım, hangi gündesin…
Her saatte bir mesajlarını yokladım.
Kelimeliklerde sözcük aradım suskunluğuna denk.
Sitemler yazdım, sildim... umutlara durarak.
Nisan sonu, Mayıs başlarıydı...
Armut ağacı çiçeğindeydi,
Gölgesinde bir yılan,
yeni çıkmış karanlıklarından.
Kalem azdı, kâğıt azdı yine de bir mektup yazılırdı.
Bekleyeni de, yazanı da büyütürdü.
Şarkıdan az vardı, ama her biri bir ömrü anlatırdı.
kasetler sarılır kalbimize sızardı melodiler.
Bir gün...
gösterişli olan her şeyden sıkılacak İnsan Oğlu
Kaybettiği doğallığı, sadeliği arayacak.
Bütün özentiler özelliğini kaybedecek.
Zorla hiç bir yürek atmıyor.
kusur olsa da
kusur bulun masada.
hiç bir yüreği başka bedende atmaya ikna edemiyorsun.
Çorak bir toprağa dikilmişim gibi...
Bir yanım bodur, bir yanım hep susuz.
Güneş, olması gerekenden fazla yakın.
Mevsim değişmiyor, hep hasretlerde.
Hangi fırtına sessiz esmiştir söylesene?
Simsiyah aynalarda mevsimler yeşermez !
Ey yar...
Ey vefasız Yar.
Başka Şairlerin Şiirlerini,
başka Şairler okusun.
Ben Senin Şiirlerini Okur...
Senin çizdiklerini seyrederim.
Ne tuhaf...
Beni bana anlatır gibi,
seni bana yazıyorsun.
Gün doğmadan neler doğar dedin ya,
her gün doğan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!