Hiç bir şehrine yakınlığım yok, yürüme mesafesi.
Yabancıyım tanıdık hiç bir yüzüne !!!
bildiğim hiç bir kimseyim....
uzaktayım her bir şeye, uzağım kendimce.
Göç etmiş bir kuştan geri kalan,
kırık kanatların yorgunluğundayım.
Gölgesi kendine ağır gelmiş umutların,
taş kesilmiş nefesiyle, susuyorum.
Bir Zamanlar değil mi zaten bize şiirler yazdıran
ah o geçmiş zamanlar ...
Öğüt gibi,
ders gibi.
Yaprak döken gençliğimin sonbaharında
güneşim olup doğacaksan gel.
Sonu görünmeyen bir yolun
siyah beyaz başlangıcında
ve gelincikler boynu bükük gelir dünyaya
daha açılmadan bohçası ağır gelmiş onlara
güzelliği kendine yük
ahh kırların nazlı çiçeği.
Emperyalizmin solukları,
nefes nefese geçerken sokaklarımdan,
ben yitirilmiş gençliğimi arıyorum.
Sokaklarımın duvarlarına kanlı izlerini kazırlarken,
Hüzünlenme, sen kırmadın...
daha önce yapıştırdığım yerden dağıttın sadece.
Biraz gedikli kalacak ama olsun,
bir araya gelebiliyorum yine.
Koyu bir sitem bırakıyorum şuraya
hayata, hayat denen şu oyuna,
bu oyunda rol yapanlara..
cebimde taşıdığım boş kağıtlar,
çektiğim ızdırabın tarifine
Sen şimdi yazdıklarımı dinleyip
Ah çekiyorsun.
Canım yandı deyip,
sitem ediyorsun bana...
Haklısın.
Umutsuzluk var ,hüzün var
Gitme giden başka ne olursa olsun Sen gitme.
Göçmen kuşlar gitsin Senin yerine,
geceden ay gitsin, öğle vakti güneş gitsin
ama Sen, gitme.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!