Ölürken bir fil gibi ölmek.
Ayakta, hiç belli etmeden... uyurmuş gibi.
Geride bırakmamak bir damla gözyaşı yükünü.
Sadece sessiz, usulca geçmek…
Şehirde Fırtınalar kopuyor.
Hasret kafesindeki düşüncelerimi,
salıverdiler gecenin bir yarısı.
Sensizliğe susayan yüreğim,
Zamanı içimde erittim, nota nota sustu iç sesim.
Sen her gelişinde başka bir sessizlik taşıdın.
Çok sesli bir özlemde ilk temaydın belki,
ama hâlâ yankılanan uzak bir sen var içimde.
Issız kalır sokaklar geceleri.
Soğuk ve karanlıktır yalnızlığın dostu...
ve bu dostluğun çaresiz esirleri.
Karanlıkta bir tek kirli sokak lambalarıdır
Sabah On gibi ölmek iyidir,
vaktinde gömülmek için.
Eğer elimde olsaydı doğduğum saat gibi
sabahı seçerdim geceye kalmamak için.
mantıklı bir neden gerekmez bazen...
Bir çift Kanat Sesi
Tüm tek kalmışlığımın Issızlığına dokunan
Yüzüme çarpan esenliğin...
yıldız tozlarıyla Kalbime ekilişi
Gece Mavisi Sevdalarımı
Çığlık çığlığa çağırırken göklerden,
yalnızlığın ağına düşüp,
çile yüklü duygularımla
dara çekiliyorum.
Bu gece rüyama misafir ol,
Ay terazimde yalnızlığımı tartsın.
Ey Nazlı Gece kuşum,
kanatlarını çığlıklarıma ger.
Karanlığıma ışık olup süzülüşlerin,
bir geceyi parçalayan sessiz bir devrimdi.
Göz değmemiş bir pencerede,
unutulmuş kelimeler gibi bekliyordu seni.
Gecenin içinden çıkıp gelen bir gülümsemeydin,
Kan dökülür gözlerinden yaş yerine.
rahat bırakmaz Anılar İnsanı.
Uykular kabus olur,
soğuk terlerle uyanırsın yatağından,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!