Açık çay içtiğime bakma sakın
hatıralarının koyu deminden durulmak için
az bir dem seçtim.
Kahvedeki hatırı çözdü de insanlık
Yüreğimde fırtınalar çıkmadan
Ben nefreti tatmadan
Ardına bile bakmadan
çek git buralardan.
Çarşı pazar gezip Çerçeve arıyorum
bıraktığın anılara.
Soruma aldığım Cevaplar hep aynı
Bu eserlerin renkli Çerçeveleri olmaz ki!!!
Ya işte Çiçek...
Sen bir avuç toprakta umut açarken....
İnsanlık koca dünyada
Ne mutluları öldürüyor.
Haykırmak...
tüm sessizliğe,
yankısından korkarak.
İşitsin istediğin tüm yüreklerin sağırlığında,
Kalemim bir Silahmış,
hasretten kurşun yüklü.
tetiği;
sensizliğe bıraktığın
gecenin parmaklarında...
kurşunu;
Yalnızlığın kulak Sesi
Bir kara delik uğultusu sanki.
Hep bir yarım kalmışlık,
hep bir yarıda bırakılmışlık.
Zamanı giyemedik, çünkü;
bize verilen saatler hep çıplaktı.
Ne bir kumaş vardı sarılacak,
ne bir dikiş vardı dayanacak.
Bin tane paslı çivi battı da şu yüreğime,
hiç biri senin iğnen kadar, dağıtmadı ruh hanemi.
Bin yaradan daha ağır geldi, tek kelimenin tesiri.
Hepsi geçti de, senin açtığın kanar durur içimde.
Sende' ki
bensizliğin boşluğunda savruluyorum.
💠💠💠💠💠💠💠💠💠
Gözlerindeki Soğuk duvarlara
çarpıp, paramparça
oluşumu izlerken Sen...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!