Tebessümlere bile hüzün hakim olmuştur
Kan kustuk dudaktaki kanı gizledik
Kızılcık şerbeti iksirdir dedik şifa niyetine
Döndük hanemizde kan tükürdük
Hani nerede o günler?
Köşelerde boyun büküp ağladığımız
Kırgınlıklarımızı yüreğimizde sakladığımız
Ocağımız tütsün diye geceler boyu çalıştığımız
Bu yine bizim kasabadaki
Erken akşamlardan biridir
Şu an Zakirin Meyhanesinin
Tamda açılma vaktidir
İki kadim dostun buluşma
Günahkar duyguların kavuşma
Lügatımdaki tüm kelimeleri bir bir kullansalar
Yine de yaşadığım cehennemi kimse anlatamaz
Eşkiya masallarındaki eziyetin bin dirhemi
Girse gönlüme benden bir çakıl taşı koparamaz
Yoruldum ama hiç bir şeye değmedi
Hayatı güzelleştirmek için çabaladım olmadı
Bu saatten sonra pişmanlık fayda etmiyor
Eski hep özleniyor ama yaşanmıyor
Yüksekte uçmak için güçlü kanatlara
Dayanmak için düşlere ihtiyaç vardır
Bazen giden gider, gittiği gün de biter
Arkasından esağmesi okunmaz
Gerçek seven gitsede hatırası asılı kalır
Çok eski zamanlardı
Eski ama çok da güzeldi
Hele sevmeleri sessiz
Yanmaları sebepsizdi
Ne gösterişe gelirler
Nede gerekçeleri vardı
Bu gün sokakta çok eski bir şiir gördüm
Mısra mısra yürüyorlardı
Oturdum bir köhne banka
Seyrettim onları hayranlıkla
Hayata güzel bakıyorlardı
Ben çok şey yaşadım çok şey de gördüm
Bu arada benimde birikti eskilerim
Onları hep bir dolapta saklarım
Değerlidir benim o eski dediklerim
Bir bir biriktirdiğim kadim hatıralarım
Onlar beni ben yapan hayallerim
Ben alışığım eski usul sevmelere
Penceresinden sallanan mendillere
Kara trenin karasına inattır
Bizim sallanan beyaz mendiler
Ne o öyle bir küsüp bir barışmalar
Kıyabilir mi? insan candan sevdiğine




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!