Doğduğumuz günden beri
Derdin gamın içindeyiz
Bir düzlüğe çıkamadık
Dert dediğin ne farklı şeydir
Ne dişidir nede erkektir
Bana göre cehennem narından
Çok efkarlıyım lavira
Yine aklıma düştün
Sana ihtiyacım var bu akşam
Sen belleğimde silik bir hayal
Rüyalarımdaki nadide çiçeksin
Kirlettiler mehtaplı gecelerin aydınlığını
Farkedemez olduk sahte gülüşlerin kahpeliğini
Sen bilemezsin buraların tenhalığını
Kaldıramazsın tabiatın doğallığını
Bu coğrafyada sen çabuk sıkılırsın
Bir ceylanın su içmesi kadar korkak
Biraz tedirgin birazda ürkektir yaşamak.
Hiç olmadı doya doya sarılmak
Hele kana kana hiç değil
Hep biraz az hep biraz yarım
Ama beklenen bir gün gelir umarım
Biz taneleri daha tarlada dolmamış
Cılız ekinlerin arkasından bir dahaki
Hasada umutlarını taşıyan ırgatlardık
Bir tutam umut uğruna aç yatanlardandık
Biz güzel günlerin geleceğine inandırılmıştık
Memlekette görülmemiş bir fukaralık vardı
Gerçekçi olmak lazım boşa iyimserlik fuzuli
Mesnedi olmayan umut zulmü artırır
Çekinerek yada ürkerek sorunlar çözülmüyor
Korku sınırı belirsiz bir derin karanlıktır
Bilinmez hangi kırık gönlün duasıdır
Seni belalardan kurtaran
Yada hangi yetimin duasıdır
Seni kurtlar sofrasından çekip alan
Sabır anka kuşunun kanadında saklıdır
Rüzgar senden yana iken yola devam
Umutlarımıza kırmızı güller taktık
Unutmamak için günahlarımızı
Kendi ellerimizle kazdık mezarlarımızı
Sonunda öğrendik her insanın içinde
Bilmediğimiz bir başkalarının varlığını
Tanıdıkça daha iyi anladık rüyaların kısalığını
Duygularımız durmasını istediğimiz zamanla
Geçip gitmesini istediğimiz zaman arasında
Bir belirsiz yerde takılıp kaldı
Lacivert deniz gemileri taşımaktan yorulmadı
İnsan bu eskiyi mutlaka özler
Ama onun esiri de olmaz ki
Biz sanki kendimizi biraz fazla kaptırdık
Sevgimizi bile fazlasıyla abarttık




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!