Birgün sabah vakti bakarsın
Gökte bir bulut tam tepende
Çok alımlı bir o kadar güzel
Gittiğin her yerde oda seninle
Nereye baksan o orada
Artık senden ayrılmaz olmuş
Her gün penceremden içeri süzülürdü
Onun güzel yüzünde doğan ışık huzmesi
Aşağı kahveden dışarıya yankılanırdı
Eski aşk şarkılarının yanık nağmesi
Aşkın ateşe benzediği söylenir
Oysa ateş masumdur;
Yakmadan önce izin ister.
Aşk ise habersiz girer ruha,
Bu gün yine yalnızlıklar içinde paramparçayım
Kül tablasında yarısına kadar içilmiş
Yenice sigarası gibiyim
Bir yanım kül bir yanım katran
Takvimler bir güne takıldı
Son içimde biraz nefes biraz duman
Aşk bir şakinin duasız gecesidir
Ne affa sığınır ne bağış ister
Onu ayakta tutan umut değildir
Yüreğinde yarası vardır ama onurludur
Bilirmisin bu üzüntüler neyin nesi?
Boşyere yürüdüğüm yollar
Birde tanıdığım lüzümsuz insanlar
Beni çok ama çok yordular
Seni eğer kapıda görseydi
Emin ol oldukça gür çikardı
Denizin bittiği yere kıyı dediler
Kıyıya vuran deli dalgalara
Bir gün bir güzel söz söylemediler
Duygu sömürüsünden vazgeçtik
Umutların seni beklediği yerde değilsen
Bu senin anlamlı çaresizliğindendir
Gölgelere sığınarak yaşamayı
Gizli sevda çekenler çok iyi bilir
Ben sudaki bir balık olsaydım
Sonsuz maviliklerin sessizliğini
Sakinliğin en derinini severdim
Dip dalgalardan etkilenmez
Gün yine başlıyor istikamet maden
Her yeni gün ayrı bir umut
Bu günde yevmiyeler cepte
Yüreklerde ise bir göçük korkusu




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!