Beni hicranınla boğarken çok güzeldin
Ayın aksi vuruyordu yüzüne üzgündün
Ben ölüyorum ve sen hala düzgünsün
Şimdi yalnızca yıldızlar kaldı ay yok ortada
Davetkar gözlerin iki iri zeytin tanesi
Saçların altın rengi dalgalanıyor rüzgarda
Dediklerimi unutma sakın
Merhamet ve vicdan
İnsan hayatındaki özgün hislerin
Her halde en önemli ikisidir
Kalıbına bakılmaz yüreğidir
İnsanı insan yapan şeyin öznesi
Şarkılardan ne kadar çok fal tutmuşuz
Her nağme ayrı bir hatıra sanki
Kat kat şarkılar dinliyoruz
Hatta katı açılmamış şu anki
Bu günde akşam oldu
Kur meyhaneci masayı
Kıştan kalma günler bunlar
Sabahlar oldukça ayaz
Odanın ortasında sobalar
Yanında boya kovasından bozma külek
Doldururlar sobayı ağzına kadar tezek
Duymak istediğim sözcüklerle gel bana
Karşı tepeleri yakan şimşek gibisin
Kalbimi kavuruyor hararetin
Seni hakkıyla sevmek istiyorum
Ancak fikri sabitin yoruyor beni
Ben yinede bu güzel gecede
Gölgelesini göremeyen aynalar
Camın yansımasından medet bekler
Hasret dediğin bir deli kuvvet
Herkesi bir başka vurur sabret
Kimi aşıklar naz niyaz istemez
Hayatımızın cümle kapısından
Sessizce giren şu körpe sabahlar
Yüreklerdeki gam demini almadan
Yaprakların göz yaşları dinmeden
Bir bakarsın çabucak günü döndürmüş
Kasvetini beyaz çarşaflara sermiş
Geçti gitti sensiz geçmez dediğim zamalar
Yalnız kaldım şu koca dünyada
Göçmez bildiğim kuşlar bile terketti
Bir tek koca yürekli minik serçe direndi
Her gün pencereme tünedi
Ziyaret için bana bir tek o geldi
Ziyan olmuş bir hevesti bizimkisi
Geride unutulmayacak çok izler vardı
Yaşananlar anlatılması zor kelimelere kaldı
Elde bir ömür var iyi yada kötü geçti gececek
Yüzler resimler elbiseler eskidi eskiyecek
Mor ile sarı
Kibir yüklenmiş yüreklere sevgi giremiyor
Sözüne inanıp çok şeylerden sakınıyorsunuz
Sevgiye mashar olmak için çok şey yapıyorsunuz
Birgün bir yerde biraz noksan kaldığınızda




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!