Sana boşuna dert ehli demişler
Benim derdim senden daha çoktur
Bu devirde böyle bir derde düşene
Arsızlıktan başka çare yoktur
Bunca tecrübeden sonra anladım
İnsan tutunamıyor bir diğer insana
Kırık saatler asılı kaldı
Duygu mabedinin duvarlarında
Zaman bile senden yana tavır koydu
Yokluğuna beş kala her şey durdu
Ama hiç tasa etme
Ben seni zaman ve mekandan münezzeh
Mevsim galiba kıştı
Yada bir bahardı
Tam hatırlayamıyorum
Belkide sonbahardı
Ben söyledim onlar yazdı
Kırılıyoruz da sanki ne oluyor?
Hiçbir şey olmamış gibi yaşıyoruz
Sadakati düşünen bir allahın kulu mu var?
Sessiz yığınlara bakıp hayıflanıyoruz
Yeterince geç kaldım ben aşka
Bir türlü sevdiğimi anlatamadım
Elin oğlu kalkmış şiirini yazmış
Neden ben hiç akıl edemedim
Kırmızı gülün çiğleri
Düşünce dolgun dudaklara
Sevdalı yürekler kabarırdı
Yılgın gurbet akşamlarında
Yağmur damlaları can suyu
Keşke her güzel şey duayla başlasa
Acılar ayrılıklar hiç olmasa
Gidilen yolun sonunda hep bir umut olsa
Hayatımıza hicran hiç karışmasa
Zaman her şeyi halleder derler
Yüreği geniş olmak iyi de
Bu yaralarla ben ne olacağım?
Ben affetmeden olmaz
Ayak taşa değdi diye
Bazıları bıraktı sanki hissetmeyi
Benimsediler ceset torbalarında ölü görmeyi
Bu gibi durumlarda duyarsız kalmak
Saymaktan daha kolay gelir
Hissizlik ağlama evinde öğrendi
Boy boy kefensiz ölü gömmeyi
Tek başına vazgeçemezsin
Mecbur bırakırlar seni
İstemeden bu yola girersin
Sonra bir garip yorgunluk olur
Hiç bir anlam veremezsin
Ona da küsenin bahanesi




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!