Böyle dik durduğuma
Bakıp da sakın aldanma
Bu dik duruşun
Kaç defa yeri gördüğünü
Kaçıncı hüsrandan geri döndüğünü
Kaç kere satılmaya mal olduğunu
Onu kaybedince her şeyden kopuyorsun
Hayallerine yabancı oluyorsun
Yaşadığın geçmişten soğuyorsun
Geleceğe artık inanmıyorsun
Sen ne diyorsun
Ben daha ne yapsaydım
Bir boz halıyı aldım korudum
Alladım pulladım emek verdim
Bu şehre bu mevsimde yağmurlar yağar,
Parlar kurşuni gecenin ay ışığında
Arnavut kaldırımlı Islak sokaklar
Gecenin pervasız vebalinden şikayetçidir
Mısralardan zorla sökülmüş hatıralar
Sabahın ilk ışıklarını sabırsızlıkla bekler
Sonuçta insan bu her şeye yakışır
Güzelliği fark eden onu kazanır
Kafesteki kanarya neyi görse gökyüzü sanır
Vefasıza düşen merhamet arar boşa yalvarır
Saklasam senin sevgini
Şu yaralı yüreğimin en derinlerine
Arsız sarmaşık gibi içimde büyüse
Hiçkimse duymasa bilmese
Duygularım biraz daha netleşse
Feryadımı kırlangıçlar bile hissetmese
Bazen sırf doğru yapacağız diye
En sevdiklerimizden vaz geçtik
Hayallerimizden bile uzaklaştık
Şu bahtsız ömrümüzün üstünden
Nice umutsuz sevda kuşlar uçtu gitti
Yaban ellerin gül bahçelerinden
Duygulanmak pahalı iştir
Çok çekmek lazım
Giden geminin ardından
Çok gözyaşı dökmek lazım
Bir daha böyle bir güzeli sevmeye
Bir gün birini görürsün
Sana bakar sevinirsin
Bir gülümser dünyan durur
Sonrada hep gülmesini beklersin
Onu göremeyince dertlenirsin
Dertsiz başına dert alırsın
Dağdaki zalim soyguncu inlerini
Halı ile döşesen faydası olmaz
Yol kesen hırsızlar tümüyle korkaktır
Hapishanelerin taş duvarlarını
İpekle kaplasan farketmez
Sonuçta içindekiler hep tutsaktır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!