Çizgili Mavi Şiirleri - Şair Çizgili Mavi

Çizgili Mavi

Yüzüm gülüyor da acaba ne düşünüyorum. Bak kahkaha attım ama aklımda başka bir şey hayır başka birden çok şey var kim biliyor acaba? Ben biliyor muyum ki? Neyse şimdi susayım da tatsızlık çıkmasın. Tatsızlık çıkmasın diye uğraştığım her konunun eninde sonunda tatsızlığa bağlanması da şey gibi değil mi, her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği.. ne zaman vazgeçerim acaba? Mesela sen sigarayı bırakır mısın acaba? Sigarayı acilen bırakman lazım demişler sen bir tane daha yakmışsın mesela. Benim de her şeyi düzeltmeye kalkışmalarım, senin sigarayı bırakma ihtimalinle paralel mi gidecek acaba? İkisi çok zıt örnekler ama aynı oranda da birbirine benziyorlar. Seninle sohbet edebildiğim için çok şanslıyım. Bir gün sohbetlerimizin sonu kavgaya bağlanmamaya başlar mı acaba? Bir gün sohbetlerimizin sonu kavgada bağlanmamaya başlayacak ve biz bunun ne zaman böyle olmaya başladığını hiç bilemeyeceğiz. Ölmeden olsun, sana mahcup olmak istemem. Ya da belki bunun için ölmemiz gerekiyordur. Acaba bu ikilemden çıkabilir miyim?

Devamını Oku
Çizgili Mavi

Karanlık, bu şehri örttüğünde...
Ortaya çıkar gün boyu gizlediğim acılar.
Saatler yıl olur, yıllar...
Geceleri daha zor geçer.
Kuşkular, her an ümitlerin yanıbaşında...
Ümitlere kurşun sıkmak için bekler.

Devamını Oku
Çizgili Mavi

Muhakkak gideceksin bu kentten;
bir şafak vaktinde ve bir sonbaharda...
Biliyorum,
aydınlanamaz bir Eylül kalacak senden geriye.
Tüm nümayişten sorumlu tutulacak, bu aşikar gidişin...
Bana,

Devamını Oku
Çizgili Mavi

Senin olmadığın şehirlerde gurbetteyim,
Olduğun şehirde sürgün...

Seni yazmayan şiirler eksik,
Adın geçmeyen şarkılar yavan.
Ne çayımın tadı var sen yokken,

Devamını Oku
Çizgili Mavi

Şimdi sen gidiyorsun; gitme…
Gözlerimiz değil ağlayan, ruhumuzdur…
Gözlerin ki cenneti ruhumun…
Kalman; bir tutam cennet buhumuzdur!
Sonrası tufan, sonrası karanlık, hicran bu gidişin sonrası;
Kovma beni Cennetten, ey gönlümün yarası!

Devamını Oku
Çizgili Mavi

Oturdum bir hergele kaldırımında,
Gecenin bir yarısı…
Ben koydum buranın adını,
Neden bilmem, öyle geldi içimden.
Sırtımdan yere düşen gölgemle,
Baş başayız seninle.

Devamını Oku
Çizgili Mavi

Ve... gözlerin gelir gözümün önüne;
Sıyrılır hasretin zulmünden geceler...
Bir bahar neş’esi kaplar gökyüzünü,
Yemyeşil, taze bir bahar...
Dökülür kalemimden heceler!
O, umut dolu; aydınlık gecedir gözlerin...

Devamını Oku
Çizgili Mavi

Bir seni bilirim,
Bir de uzayıp giden vakitleri.
Bitsin diye gözünün içine baktığım,
Gözü kör olası; kör karanlık sensizliği!
Çıt çıkarsam kıyamet kopar,
Üflenir sur…

Devamını Oku
Çizgili Mavi

Sen günaydın dedin;
Gün aydı,
Takvimler geri sardı,
Bahar geldi, yaz ortasında!
Yeşil,
Mümbit bir bahar!

Devamını Oku
Çizgili Mavi

Susacağım biliyor musun? Haftasonu boyunca 2 gün susacağım. Konuşmanın bir faydası olmadığından değil, konuşabilsek keşke diye can atarken susacağım. Yazabilsem, anlatabilsem içimdekileri de dinlese, anlasa, anlayabilse diye içim içimi yerken; içimi sana dökememek acısıyla kavrularak susacağım.

Bunu sana neden anlatıyorum bilmiyorum. Sanırım yine ne yapıp edersem edeyim seni bir an olsun aklımdan çıkarmayı başaramayarak, düştüm buraya.
Kafamın içi sürekli adını anmaktan bir an bile susmayacak, gözlerin gözlerimin önünden bir an bile gitmeyecek, gözünde gördüğüm Cennet bu 2 gün boyunca Cehennem azabından farksız olacak, ben sürekli hayalimde yarattığım Zeyneple konuşacak; kimi zaman gülecek kimi zaman ağlayacak ve kimi zamanda yalnızca o Cennet gözlerine bakıp ‘sen ne kadar güzelsin yaa’ diye iç çekecek ama susacağım!

Anlatmakla başedemediğim aşkımı, sevdaa dediğim bu yangını ve seni; bana bu dünyada aşk diye bir şeyin var olduğunu ispatlayan güzelliğini düşünüp, düşleyip, elbetlere sığınıp susacağım. Sanma ki bir an olsun seni anmaktan, bir an olsun seni aramaktan vaz geçeceğim! Bulacağım, kaybedeceğim, bulamayacağım, bulacağım, bulamayacağım, kaybolacağım… Yokluğunda kaybolacağım. Kayboldukça seni arayacak, aradıkça bulacak, buldukça kaybedecek, kaybettikçe kaybolacağım. Un ufak olacağım; her bir zerremde yokluğunu, hasretini, aşkını, sevdaanı, vuslatını, hüznünü, kederini, neşeni, cennet gözlerini, gamzeni, yamuk parmaklarını, benini, beni, seni, bizi düşünüp, yaşayıp, ölüp, dirilip, donup, yanıp kahrolacak ama susacağım. Sanma; sakın sanma ki bir an olsun gidecek gözlerin gözlerimin önünden… Billahi gitmeyecek. Vallahi gitmeyeceksin!

Devamını Oku