Dedim meyve veren bir bağım olsun
Diktiğim fidanlar neden dal vermez
Benimde bir yuvam durağım olsun
Güvendiğim dağın karı yol vermez
Başımı her taşa duvara vurdum
misafir oldum bir kaç gün
şirin ülkemin şip şirin bir iline
açtı kapısını ardına kadar
buyur etti
zeytini,inciri,cevizi,
Dur diyecek yok mu can düşmanına,
Süslemiş nifakı geriyor kancık.
Sisi'yi Selman'ı almış yanına
Demokrasiden dem vuruyor kancık.
Kimse sevabına vermez felah'ı
Mecnundan beterim olmuşum deli
Çağlayıp duruyor didemin seli
Şakıyıp yaralı bir bülbül misali
Söyleyip duruyor sözlerim seni
Kırılmış kanadım kalkmıyor kolum
Naz Deyir
Öz özüne gene esif coşanda,
Gördüğü her yerde surat asanda,
Men ölerem o yar mennen küsende,
Dondquldanıf dodağ altdan söz deyir.
Canımdan bir parçasın,benliğim sardı seni,
Geçmişim, geleceğim, arayıp durdu seni,
Şiirler seni dedi, şarkılar sordu seni,
Ne tatlı bakıyorsun, güzel gözlü nazendem
Çöl misali ömrüme,hayat vermeye geldin,
Naz eyleme güzel gözlüm,
Yerim seni, yerim seni,
Ay yanaklım, şirin sözlüm,
Yerim seni, yerim seni.
Dudaklar kiraz döküyor,
Nazlanıp Durur
Kimi yaralar çok derinde olur,
İçerden içerden sızlanıp durur,
Ne ilaç ne tabip teselli bulur,
Bir yangın yeridir közlenip durur.
Rahmetin Gazabı
Çatlamış toprakta dal misaliyim,
Rahmetin gazabı yağar mı bilmem.
Soğuktan titreyen kül misaliyim,
Beklediğim güneş doğar mı bilmem.
Reis Efendi
Karnı toklar nerden bilsin derdini,
Mazluma güneşin doğacağı yok.
Aldatıp durursun kendi kendini,
Bu devranın böyle süreceği yok.
Teşekkür ederim Necibe hanım.Sağolun varolun.