sülükler toplanmış emer kanını,
var elden gidince yakar canını,
soysuza harcadın her imkanını,
ellisinden sonra yol verdi sana.
kırılmaz sandığın dalların vardı,
Ne sende o neşe var, ne bede eski heves,
Riyakar tebessümle, sabredip duruyoruz.
Tutsak etmiştir bizi, mutluluk denen kafes,
Mesnetsiz mevzularla, kılı kırk yarıyoruz
Muhabbet kalesinin, doruğuna çıkardık,
Sahtekar Mısralar
Mazata düşürmüş has ipeğimi,
Sevgisi paradan puldanmış meğer.
Onun için çarpan bu yüreğimi,
Basamak olarak kullanmış meğer.
Yine efkarlıyım başımda duman.
Bir teselli ver bu Pazar sabahı
Çaresiz kalmışım halım perişan
Gel halimi gör bu Pazar sabahı.
Mert oğlu mert namert eline düşmüş
Gözlerimin içine,
bakma şansın olsaydı,
orada gördüklerinle,
benim için hissettiklerin,
arasındaki uçurumu
görecektin ve peşin,
Sıcak bir kumsalda suyu bitmiş
Bir insanın seraba olan tutkusu gibidir
Sana olan tutkum.
İçimi yaktıkça sevdan,
Ben daha çok sarılıyorum
Payızımın bahar dalına
Üreğimin başı yanqın yeridir.
Salıfsan bir ataş canı eridir.
Gören deyir bu yabançı biridir.
Uzax durma ele yar qadanalım
Arılar çiçeğe bülbüller güle.
Güngörmez bulağın soğux suyundan
İçemedim mende dertliyem qardaş
Türlü türlü açan gül çiçeyinden
Deremedim mende dertliyem qaradaş
Nazlı nazlı axan murad ırmağın
Dünyama bir ışıx yaxdın
Eşq oluv içime axdın
Meni ne hala bıraxdın
Ay gaşları keman gözel
Dün geje çıxmadın cama
Anan seni bu gün için doğurdu,
Vatan sevdasına katıp yoğurdu,
Madem namert seni dağa çağırdı,
Vurun Ferhatlarım o gün bu gündür.
Vatan için namus için ar için,
Teşekkür ederim Necibe hanım.Sağolun varolun.