Gurbet ellerinde boynum bükülmüş.
Parçalanmış ciğerlerim sökülmüş.
Yaş yerine kanlı hicran dökülmüş.
Kan ağlarım artık el çekin benden.
Reva mı gördünüz bana zulüm’ü
Ne merdiven çıkar nede yokuşa
Ağızda sökülür dişler peş peşe.
Ne zaman gelmişim bilmem bu yaşa.
Bir baktım ki gençlik elden gidiyor.
İçime gömülmüş bahtımın sesi
Ahu gözlerine, kurban olduğum
Çağırır yanına el eder bana
Yalınız yanında huzur bulduğum
Açmış kollarını gel eder bana
Yıllardır kendimi aradım durdum
ellerin bağlanır kalırsın naçar,
dostların beş adım o yana kaçar,
ah ile vah ile günlerin geçer,
tutunacak bir tek dalın olmazsa.
yoksulluk bir yanda dertler bir yanda,
Koskoca bir ömrü yoluna serdim
Sen çiğnedin bari ele çiğnetme
Canımdan koparıp bir gönül verdim
Sen harcadın bari ele harcatma
Oyuncak olmuşum zalim elinde
Çok kadın tanıdım
Hiç birine bu köhne yüreği
Emanet edemedim
Ya yine kırılırsa diye
Nedense bu sefer
Fanidir bu dünya kimlere galmış,
Özünü gasırsan ay emi oğlu.
Zaten vuran kötü yerimden vurmuş,
Birde sen küsürsen ay emi oğlu.
Viran olmuş bağda bagkuşlar ötür,
İki yürek bir olmuş,bir sevdayı taşıyor,
Gönüllere muhabbet, ne güzel yakışıyor,
Bazen diller susarda,gözleri konuşuyor,
Kaç gönül ısınıyor, bu ateşin közüne,
Her can mazhar olamaz,bu ahvalin gizine.
Mısra ya vezin’e bakma at girsin,
Uyakmış temaymış boş ver sat gitsin,
Birinden al o birine kat gitsin,
Bu meydana merdan insan gerekli.
Senden olmayanı sövüp yermeyen,
Muhabbet bağında fırtına çıkmış
Laleden sümbülden gülden eser yok
Sitemli sözlerin dünyamı yıkmış
Güler yüzden tatlı dilden eser yok
Dostlar hasret kaldım mutlu yuvaya
Teşekkür ederim Necibe hanım.Sağolun varolun.