Firkatın içerde hicrana döndü ,
Şen bağıma,hüzün kuşları kondu,
Gözlemekten feri,ışığı söndü,
Yol yorgunu olmuş, hey yar gözlerim,
Yollarına, bakar bakar özlerim.
Hayırsız Evlat
Gereksiz görülmüş eşya misali,
Başından atan var ana, babayı.
Yozlaşmış düzende çoktur emsali,
Mezatta satan var ana babayı.
İblis-i Havari
Nasip kalmamışsa ardan hayadan,
İblis-i havari ederler seni,
Bir gün göçüp gitsen fani dünyadan,
Bilir misin nice anarlar seni.
İki Bin Yirmi Dört
Bir yıl daha geçti dertle acıyla
Nice garibanı haşlayıp durur.
Hangi can dayanır böyle sancıya
Hayat fukarayı dışlayıp durur.
Nifak tohumu ekilen aleme kandı özüm,
Bir zulmet-i zamanede, esmanı yakar közüm,
Dipsiz bir kuyu içinde, bir dost aradı gözüm,
O nasıl bir kalemdir ki, sahipsiz yazdı beni.
Helal rızık haktır dedim, tamah edip çalmadım
Kader Mektubu
Bir ömür zemheri yaşadık durduk
Baharda habersiz yazdan habersiz
Bizden olmayanı dışladık durduk.
Gizemden habersiz gizden habersiz
Izdırabın acısı,yüreklere vurdukça,
Kader sayfalarında ağlamak bana düşer.
Onulmaz yaraları, hoyrat eller sardıkça,
Ateş salıp bağrımı, dağlamak bana düşer.
Can gözüyle görmeyen, canlara bakıyorlar,
Kağıt ve Kalem
Bazen coşar eğlenir, karışır bir zılgıta,
Bazen ahbaplık eder zikri bozuk ağıta,
Mısralar ilmek ilmek nakşoluyor kağıda,
Kağıt tuvalı olmuş şiir yazan kalem in.
Kahr-ı Keder
Kağıt dünyasıdır, kalemse yurdu
Yazmakla biter mi şairin derdi?
Bir tebessüm ile sona mı erdi
Dünyanın bu kahr-ı kederi sandın?
Boş yere arama günah bizdedir,
Her kirli emelde her kem sözdedir,
Herkese hasetle bakan gözdedir,
Afaki horlayıp durma dünyayı.
Ağaçları kesip ormanı yaktık,
Teşekkür ederim Necibe hanım.Sağolun varolun.