Dedem korkut diyor ki;
Cariyeye güzel elbise giydirsen hanım olmaz.
Gün gelende en yakının el olur,
Düşman bildiğin canına can olur.
Bizim kopuzumuz
Kardeşim Kadir,
Hiç olmadığım kadar kötü hissediyorum.
Dün, felaket bir gece geçirdim.
Kustum, öğürdüm.
Ölecek gibi oldum, yerlerde süründüm.
Ey bu metinlerimi okuyan kişi!
Kıymet, hayatta iken kıymetli,
Onun kendisine, gösterilmeli.
Sakınırsanız kıymetlinin hak ettiği sadakayı,
Bir gün seninle de ayrılmış olacağız, en yakınım, canım, cananım, güzel yoldaşım, dinleyenim, bana kendini açanım, birtanem, defterim.
Defter kardeşim...
Bir gün canımdan olacağım, ben de rolümü tamamlayacağım.
Ayrılacağız, ne hüzünlü ama değil mi!
Benim yüreğim şu an aslında buna sızlar, ve de kanar.
Fakat bizim değerimiz hâline gelir, onların değerlerini yıkmak istemek. İtiraz etmek, karşıya bir şeyler savurmak bile bir değerinin, bir istencinin, gerekliliğinin var olduğunu gösterir. Bir put eksiltmiş oluyoruz onları icabında, fakat içten içe kendi putumuzu dikmeye, yükseltmeye, yüceltmeye çalışıyoruz: alarak onların tatminlerini. Böyledir insanın doğası. Budur, insanın en insan hâli: Varsak, tatmin de var. Dolayısıyla yoktur insanın tabusuz, değersiz, dinsiz olma ihtimali.
Sezgi ve duyguya yer veren adam, sırf eski dönemlerin adamı mıdır? Hayır, şüphesiz. Robot değiliz, değilim robot. Ben dürtüsel ve ilkel bir hayvanım.
İşte gece!
Nihilizmin, biçareliğin, kokuşmuş-ağır düşüncelerin beni ziyarete geldiği ve tan atana kadar beni terk etmediği ânlar.
Sevmek, bir insana zûl olmamalı.
Zihinler esir, gönüller bunlu kalmamalı.
En yaman sayrılığa sebep olmamalı,
Fakat ne yazıktır ki, aşktır bunun adı.
Bugün bileği bükülmez bir erim,
Yazmak istedim bir-iki dize,
Göçmenler getirmiş Trabzon’u dize.
Çıkıp vardığım Zağnos’ta,
Türk görünmüyor göze.
Oysa iskan tamamlanmıştı 1361’de.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!