Cem Karadeniz Şiirleri - Şair Cem Karadeniz

Omuz, omuza dayandı
Cumhuriyet Okulu’nda
İnanç tuğlaya dolandı
Cumhuriyet Okulu’nda…

Gençlerle elele verdik

Gün vakti yollara uzanıyor yalnızlığım
Tadınsız yolculuklarda...
Oturduğum yandan vuruyor güneş yüzüme
O otobüsteki gibi...
ve gözlerimi kamaştırıyor asfaltın yansıması....
O otobüs yolculuğu düşüyor aklıma

Yokluğun kar gibi beyaz bir örtü
İçimde üşüyen yürek sendedir.
Yaktı küle döndü, hasretin yükü
Dağları ısıtan sevdam sendedir.

Adımı unuttum, kimliğim sensin

Yüreğinde tılsım duasına yangın duygular saklıydı
Ve gözlerinden yansıyordu rüyama güneş,
Ki ellerin sıcaklığı ısrarındaydı titreyişim...
Çünkü yalnızlığıma kanat gerdi sevdan;
Hosgeldin yavrum
Hayatıma…

Taburcu edilmiş düşler
ve ağlamaklı gülüşler gözlerimde;
Bir papatya tarlasına serildim
Saçlarımdan süzülürken öpüşlerin...

Düşüncelerim

* ortaokul ikinci sınıfta yazdığım ilk şiir

Bu dünyanın güzeli
Gökle denize eş olanı
Nedir diye sorarsa biri bana
Hemen “Orman! ” derim ona…

*haki yeşilli şiirler

yeter be
düş değil
gerçek bu
umur değil de elbet

Gözbebeklerince ışıltılı, ellerince minik bir kuş yüreği çırpıntısında saklı mutlu bir günaydın…

Gülümsüyorsun işte, görüyorum. Gözbebeklerin çözüyor buzlarını. Kırmızıya bulanmış bir gözyaşı taneciği parmaklarımı saran ıslaklığıyla dudaklarına ulaşma yolunda… Her an sıcaklığın yansıyor bakışlarıma. Geri dönmeyecek gecelere çığlık çığlık haykırışlar. Seni özlemek ısrarıyla tarümar zihnim. Düşüncelerim sen kokuşlu çiçeklere hükmetme çabasında.
Özlemek mi? Özlemlerim sınırlara inat bir ısrarla rüyalarına sızma çabasında. Sesine öykünmüş bir serçe kanadında çırpındı içim.
Ellerinde yangın rüyalarım sönüyor. Dudaklarımı besliyor tenin dostluğunda dokunuşların. Öyleyse tadın buram buram beynime kazınan ıslık…

Günaydın prenses,

Seni tüm gece özledim, yine de bitmedin. İçimde öyle büyüksün ki…
Bir damla umut içip gözbebeklerinden, karamsar bir yalnızlık girdabından çiçeklenip koparak coşkun bakışlarınla buluştum yine dün gece…
Yalnız bir sakız ağacı griliğinde, ellerine yadsınmış bir anı defteri bırakmaktansa, gözyaşı tanesince saf, berrak bir yazım gölgesinde kurumaya terk etmek ya da öpücüklerin boğduğu o sazlı sözlü Ağustos akşamlarının ritminde bir sevda yaşayabilme çabası benimkisi.
Tanımsız korkularını alt edebilmek, insancıl yönlerimizin gün ışığına çıktığı anlarda çok daha zor. Sevginin sıcaklığıyla yoğurabilmek öfkeyi ya da dokunabilmek gururun çamur ellerine öylesine yakın ki. O zaman gülümseyecek uzak bir gelecek şarkısı yüreğine.

Merhaba Umut Türkülerinin Coşkun Teması,

Sayfalar yetmeyecekmiş gibi geliyor. Yokluğun bir bıçak yarası gibi işliyor yüreğime. Kanamalı bir hasta sanki gözbebeklerim. Seni sana anlatabilme coşkusu yapışmış kalemimin ucuna. Yüzünde sevda ısrarlı bir bakış yankısı. Yazmayıp ne yapayım?
Kusuruma bakma sevda yoncası. Yaprak yaprak kusuyorum işte aydınlığına sevginin. Çiğ tanelerinde yangın yangın hasretin gizli. Bilir misin nasıl anlatılamaz bir duygu yükü üzerimdeki?