Dedi;
Yaklaştıkça ellerin titriyor,
Kalbin sanki yerinden fırlıyor,
Sevdan çok büyük ama,
Kimse bu kadar sevilmeye değmez,
Birini gözünde büyütürsen,
Dün sana gelirken,
Yolda kendimden geçtim.
Görsen benimle gelmek için,
Nasıl da hevesliydi.
Nasıl da sevinçli,
Nasıl da heyecanlı...
Dünya adil olsa,
Senin ektiğini ben biçer miydim?
Aşkta eşitlik olsa,
Senin ettiğini ben çeker miydim?
Sen ne zaman gülsen, ya da üzülsen,
Ne zaman gelsen, ya da gitsen,
Sevsen ya da sevmiyorum desen,
Kısaca aklıma da gelsen,
Kanıma da girsen ben hep ağlıyorum.
Ya sevinçten, ya kederden,
Bir zamanlar fırtına idim, duruldum.
Cihana meydan okur iken, yoruldum.
Gençlik gitmez sandım ama yanıldım.
Ey ömrüm; ben hangi ara ihtiyar oldum...
***
Hayat sen ne de çok almışsın meğer vaktimi.
Düşme aşka;
Unutsam der unutamazsın.
Kurtulsam der kurtulamazsın.
Kendine ne desen avutamaz,
Kimsede teselli bulamazsın.
***
Düştüm gidiyorum işte yollara.
Menzilimi bilmeden,
Önümü görmeden.
Yaşamadan ama,
Aynı zamanda da ölmeden.
Yanmadan lakin,
Bir an için düşün ki aşıksın seviyorsun,
Hayali bile ne güzel inanabiliyor musun?
Bir an için düşün ki yoldasın geliyorsun.
Bana nasıl bayram olurdu biliyor musun?
Düşünme artık,
Nasıl git derim diye...
Ben zaten,
Diken üstünde yaşıyorum.
Ne zaman gitmem gerektiğini,
Yerime gelenlerden anlıyorum.
Her geçen gün;
Biraz daha düşüyorsun yükseklerden,
Biraz daha yitiriyorsun güzelliklerinden,
Sen kaybettikçe sendeki seni,
Başkaları işgal ediyor taşıdığın o bedeni.




-
Alpay Ekmekci
Tüm Yorumlarduygularımızı tercüme etmişsiniz şairim