Sizin hiç yeni hayalleriniz oldu mu ?
Yoksa siz de benim gibi ,
Başkalarının hayallerinde mi boğuldunuz ?
Sizin de kapalı mıydı gökyüzünüz ?
Kırık mıydı kanadınız kolunuz ?
Kendini özgür mü sanıyorsun uçunca ?
Sonunda yine ona konuyorsun,
Görmüyor musun ?
Durup durup gökyüzüne bakınca,
Onun gözlerine bakıyorsun,
Bilmiyor musun ?
Sonra atlıyorum otobüse ve,
Kaçıyorum bu şehirden.
Camdan bakıyorum geridekilere ama,
Kendi yüzümü görüyorum.
Yollar geçiyor yüzümden ,
Yıllar geçiyor.
Ben sana nasıl bakayım,
Herkes gibi ,
Herkesin baktığı yerden ?
Oysa ki yanı başındayım.
Dem vursan biraz kederden,
İnecekmiş gibi hemen,
Sonra atlıyorum otobüse ve
Kaçıyorum bu şehirden.
Camdan bakıyorum geride kalanlara ama
Kendi yüzümü görüyorum.
Yollar geçiyor yüzümden,
Yıllar geçiyor.
Bakma yüzüme sakın
Sen bir yunan tanrıçası
Bense bir köleyim
Bir emir ver önünde
Çırpınarak öleyim
Herkes için nerede,
Tek bir mutluluk vakti,
Bazen gecikir şafak.
Güneşimiz doğmaz olur.
Ufuklara yığılan hasretimiz,
İçimize sığmaz olur.
Yazık ki erimiş şamdandaki mum
Bir çare ellerde sararan gün,
Nasıl ağlamaklı bir görmelisin
Hani hangimiz tek parçayız
Üzerine basılmış solgun yapraklarız
Hadi yeşil kalsak hep toprakta
Artık değil,herkeste görüyor
Yeşilin adı kaldı dudaklarımızda şiirimizde
Ne baharı yeşil artık dünyanın ne özlemi
Filmlerimiz dahi çayır çimen kokmuyor artık
Ya giydiğimiz kazakta yeşil olmasa ne yaparız
Başka türlü yeşilin adı geçer mi muhabbette.
Yine gidiyorum,
Yine düşüyorum yollara,
Yüzümdeki çizgiler artıkça artıyor,
Yollardaki çizgiler bitmiyor.
Bin kez pişman olsam gittiğim yoldan
Geri dönmek hiç nasip olmuyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!