-Yüreğimizin bodrum katında
Işıklar sönük-
Gıcırdatmadan kapatmışken akşamın kapısını
Uçurumlara bakan pencereler açık kalmış
/Bana tek bir sabahını bağışla
Başucu kitabın gibi olsun/
Sabahın çiy düşmüş anlarına yazılsın adım
Okuduğun ilk haber ben olayım
Yudumladığın çay bardağında kalsın izim
Duydum ki;
Gecikmiş günleri yatırmışsın masaya
Çapraz sorgu sualdesin
Geçmiş ise sırada
Elin tetikte, mermi silahın ucunda
Gözlerine ay düşmüş
Issız odamdayım yalnızım yine
Soğuk ve sevimsiz
Ahhh dedim derinden
Sigaramdan bir nefes daha çektim
Dumanını seyrettim uzun uzun
Usulca süzülüşü, özgür ve pervasız
Bu gece ağır, gece soğuk, gece sessiz
Bu gece uykuda şehir
Ben zaten sensiz
Güneşten topladığım düşlerle, kadeh kaldırdım sensizliğe
Emanet aldığım dilekler var masamın üstünde
//Gece miydi tüm maviliği saklayan sabahlara
Güneş mi alıkoydu bağrında…/
Belki bir gün yine kapımı çalarsın postacı misali
Biraz mahcup, biraz yorgun, biraz masum
Bakabilecek misin gözlerime?
/Bir rüzgârdır esti
Lime lime kesikler atıp kanatarak
Adı konmamış hüzünleri yükleyip
Fersiz bulutlara
Üstüme üstüme yağdırarak.../
tüm kırık sevdaları
atsam zamanın dipsiz kuytuluklarına
bütün düş kırıklıklarını toplasam
taksam boynuma
sırtıma boş heybemi alıp
çekip gitsem diyorum
kirlenmemiş yeminlerim var sevdadan yana
ve
sırılsıklam rüyalarım
o rüyalardan nefes nefese uyanışlarım var
gecenin tam orta yerine düşüşlerim
ve içinde sen gizli
/sakın birşey söyleme
ters istikametteyim işte
bıraktım rüzgarlara karşı koymayı
gidiyorum/
yaşanmışlıkları gizleyip koyu renkli perdelerin ardına
Mutlu ve sağlıklı nice nice yıllar diliyorum sevgili Canan hanım.
Kaleminize ve yüreğinize sağlık… tebrik ederim severek okudum