Hayata incecik saç tekleriyle tutunmaya çalışan kadınlarız biz.
Ondandır incecik şeylere incinir,
İnceliklere meylederiz.
İncelikler ve incinmişlikler arasında gözyaşlarımızı tüketiriz.
Bu sabah gözlerim yalnızlığa açıldı iki kere
İki kere uyandım kimsesizliğime
Telaşsız dizlerimi iki kere dövdüm
Kalktım bir çay koydum
Senin yerine de yudumladım iki kere
İki kişilik yolculuktu bu,
Sen beni yolcu ettin, ben iyi niyetlerimi.
Ve iki kişilik isyandı aramızda olanlar,
Sen beni ipe çektin, ben sana yazdığım şiirleri.
Bir zaman sonra iki kişilik pişmanlıklar yaşayacaksın.
İmrendiğin her sevdada aklına düşeceğim,
İkimize yeniden bir dünya yarat
Varsın mini minnacık olsun;odası,sofası
“Yerim dar” dersem namerdim
Baş köşesinde ol sürekli
Evimin,barkımın,yüreğimin
Güzel sözler söylemesende olur
İki nefes alımı kadar kısacık olan şu hayatta,
Dudak payı kadar dahi soğukluk sokmayın sevdiklerinizle araya...
Huzuru denizde bulan insanlara dokunmamak lazım . Zira ;
Her dalıp gidişler bin fersah ,
Her tebessümler bir vurgun ,
Her kaçışlar yüreğe zıpkındır .
mavi de huzur,
kahve de hızır vardır
bundandır
ne zaman bulansa zihnimiz
maviye
ne zaman daralsa gönlümüz
Yerini yadırgamış duygularla sevdim ben seni.
Ondandır içimdeki bu iç çekişler.
Ömrün boyunca bir karıncayı dahi incitmediysen,
Seni seven insanların kıymetini bildiysen,
Alın teriyle kazanıp, kimseye ihanet etmediysen,
Deniz daha bir mavi,
Çay daha bir sıcak,
Simit daha bir gevrek,
“Senin kadar güzel şiir yazanına bir daha rastlayamam”dedi adam, ayrılırken.
“Benim kadar sevene de rastayamazsın” dedi kadın içinden.
Serbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..