Çıkmaz bir sokakta bulursun kendini,
Başın önde, ruhun silik.
Yürürsün amaçsızca
Gidecek bir yerin olmadığını bile bile.
Nefes aliyorum diye sevinirsin
Bir gök ararsin kendine
Güneş daha bir fazla ısıtıyorsa yeryüzünü,
Gülüşün saçılmıştır.
Deniz her zamankinden daha çok parlıyorsa,
Gözlerin bulaşmıştır.
Rüzgar nazende nazende okşuyorsa doğayı,
Kokun saçılmıştır.
“Eklemlerim izin verdiği sürece seni sımsıkı saracağım” sözünün arkasında durmaktır ‘aşk’ .
Geçen onca seneye,etrafındaki onca kişiye,yüzünde beliren onca çizgiye rağmen tek bir çizgide yol,tek bir gönülde yer almaktır ‘aşk’.
Biz parayla satın alınmayan ne varsa onun peşindeyiz.
Hepimizin coğrafyası pekiyi,
İyi biliriz dünyanın kaçta kaçı deniz,
Lakin ne kadarı insan kalabildi onun derdindeyiz.
Bakmasını,görmesini,dinlemesini ve en önemlisi
Sevmesini bilen herkese açıktır yürek hanemiz.
İnsanlıktan daha şık bir kıyafet göremedim.
Keşke herkesin yüreği yetse de giyse...
İnsanoğlu kuş misali..
Tutunacak bir dal sunmadıysan, elinden uçup gitmesine de hayıflanamazsın.
İner bir zaman, yalnızlığı avuçlamış ellerine.
Sararmış kanaviçeleri okşar yorgun gözlerin.
Naftalin kokuları yarenlik eder kimsesizliğine.
İner bir zaman, epeydir çarpmayan yüreğine.
Kavruk cümleler yıldız tozuna bulanır, dolanır dillerine.
Kırık bir kayıkla yolcu edersin geçmişini,
Sözkonusu sen olunca tüm imla kurallarını hiçe sayıyorum .
Mesela sana bir şiir yazıyorum.
Senden ayrı yazılamayan ‘de’ oluyorum.
Aramıza ‘ile’ bile girmesin diye her boşluğu sevgimle dolduruyorum.
‘Ve’ den hiç bahsetmiyorum bile.
BİZ varken sen ve ben kelime istafıdır’ın en güzel göstergesi sanıyorum.
Tüm köşe başları ezberlenmiş,
Avlusuz, voltasız, avuntusuz bekleyişlerimde,
Sabrımı ‘sen’ nöbetleriyle nasıl tükettiğimi.
Tüm alıcı kuşlar uçmaktan vazgeçmiş.
Kim hüznünü yitirmişse, eteklerimde bulmuş.
Kör batmış gece, haramzade yüreğine toz kondurmamış.
Serbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..