Aşkın harmanında kötü bir hasat'ız biz.
Sen ellere savruldun , ben yele
"Hayallerin son kullanma tarihi yok.Derin bir nefes al ve yeniden dene.Asla vazgeçme" dedi....
Derin bir nefes aldım ve yeniden denedim.Bir kez daha anladım ki;hiç bir hayale sığmayacak kadar büyük vazgeçmişliklerim var...
Usta mesela ekmek on kuruş,et on lira olsa,
Fakir fukaranın karnı doysa,
Burnumuzda tütenler dizimizin dibinden uzaklaşmasa,
Yollar hep birleştirici, köprüler hep gönülden gönüle kurulsa,
Herkes kendini karşısındakinin yerine koysa,
Hak yenilmese,hukuk çiğnenmese,duyarsız insanların kökü kurusa,
biliyorum .!
yüzünde tatlı bir tebessüm ile
"dünya umut dünyası" işte diyorsun içinden değil mi .?
oysa inanç ve azmin elinden ne kurtulmuş ki.
bak mesela sen yerinden kalkıp bir bardak çay doldurana kadar,
birileri Üsküdar'ı geçti.
Hayatın güzel renklerini görmeye başladıysan,
Yüreğine birisinin gözleri değmiş demektir...
Hayatta güzel şeyler de olur.
Güneş yüzüne her sabahkinden daha bir parlak vurur.
Farkedersin ki kuşlar tepende daha bir canlı uçuşur.
Uzun zamandır görmediğin bir dosta denk gelirsin.
Ayağın taşa değse de dert etmezsin.
Gözlerine takılı kaldığım günden beri,
Yüreğim yetim kalmış bir devşirme,
Elinden misketleri zorla alınmış çocuklar gibi.
Oysa Akdeniz ikliminin sıcakkanlı çocuğuydum ben,
Haylazlıklarım çok fazla sevilmektendi.
Kim değse gülüşüme, turunçgiller çiçeklenirdi.
hazin bir hikayedir ömür
ne çok iç çeker geçmişe,geçmemişe.
son dakika baskısına yetişmiş
prematüre bir yaşamdır elinden kayan,
izmarit dolu kaldırımlara bırakılır,
okumaktan yoksun ellerde dolaşsın diye.
Yapmayın...!
Pisliğe pislik gibi davranın. Sonra bize denk gelip aslında ne olduğu yüzüne tokat gibi çarpılınca zoraki çalışan üç-beş beyin hücresi de deformasyona uğruyor.
Kimsenin egosuna helyum gazı olmayın...!
Serbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..