Soğuk kış günlerinden kalma kimliksiz acılar büyütürdüm saksılarımda.
Gözyaşlarım intihara teşebbüs eden avuçlarıma öykünürdü.
Samimiyetsiz bir aşkı yakasında gül gibi taşıyan insandım oysa.
Hangi ara heybetli bahanelere büründüm.
Yoksulluğum bile vız gelirdi aç bıraktığın duygularıma.
Her dilek ağacının dalında,
Gözlerinin hürmetine sığınmış şiirlerimi bulurlar.
Ben anladım,
Olmayacak duamsın.
Ondandır sırt çevirmelerin.
Her duanın kabul olmadığını,
Geceni gündüzüne katarsın,cebini doldurursun.
Sonra gardırobunu ,buzdolabını ,masanı, etrafını doldurursun.
Girdiğin her ortamda gözleri,kariyerinin zirvesinde oturduğun koltuğu doldurursun.
Fakat küçücük bir yüreği dolduramazsın.
Eğer pişman olur da bir gün dönmek istersen,
Sakın birdenbire gelme.
Dayanamam, gamzelerini karşımda aniden görmeye.
Usul usul çık merdivenleri,
Konu komşuyu telaşa verme.
Ola ki tekrar gideceksen de,
Ben yüreğinin güzelliğinden emin olduğum herkesi dualarıma dahil ederim.
Onlar da her duasında adımı zikreder....Bilirim.
Rabbim sen bize sağlıklı günlerimizi aratma..
Sevdiklerimizin ihanetiyle,yokluğuyla sınama..
Duayı yalnız zora düştüğümüzde değil her daim dilimizden,
Yarattığın her canlıyı önce senin kudretin sonra da insan olmanın vazgeçilmezi olduğu için sevmeyi kalbimizden,
Gördüğümüz her kötülüğe rağmen iyi yanlarımıza daha bir sıkı sarılmayı benliğimizden ayırma..
Senden başka kimseye el açtırma..
Erzurumlu dedeye sorduk.
“Dede; birgün biri çıkıp da dünyanın çıkan çivisini yerine takar mı sence..?”
Dede cevap verdi:
Pembesi olamıyorsun hiç bir hayalin.
'Oldum'sanıyorsun bazen,kısa sürüyor.
Çok geçmeden karasına bürünüyorsun.
El etek çekiyorsun herkesten,herşeyden.
Serbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..