Hangi ihanetine denk gelsem içimdeki seni yolcu edemedim.
Hangi yalanını sobelesem ümitlerimi zedeledim.
Yine de güneşli sabahlarına uyanmak umuduyla,
Uykumdan vurduğun gecelerden zerre kadar şikâyet etmedim.
Sesini her işittiğimde ne bahaneler uydurup,
Gözlerin gözlerime takıldığı günden beri
Hükümsüz kaldı yazdığım tüm şiirler
Ve adına aşk denen ne kadar trajedi varsa
Önünde eğildi sevgimin,birer birer
Yıldız tozuna buladım geçtiğin tüm yolları
Selama durdu kirpiklerim,
Sana adanmış şiirlerin arasına sıkıştırıyorum pişmanlıklarımı ,
Zulamda hep bir tedirginlik besliyorum.
Yüzünü arıyorum bakmaya korktuğum aynalarda ,
Eşgali belirsiz kavuşmalar hayal ediyorum.
Galiba ben seni unutamıyorum.
Firdevs ninem bana
" yeryüzünde yetmiş iki buçuk millet var kızım" derdi.
"Her milletin içinde binlerce insan ve her insanın içinde iki karakter..."
Küçüktüm..Pek anlamazdım ne demek istediğini.Büyüdükçe yerine oturmaya başladı taşlar.Hele ki sanal alem icat oldu,ninemin sözleri her gün kulaklarımda çınlar oldu.
Bir kaç kitap çıkarmış sözde şair sıfatına erişmiş ama insan olmak adına bir nebze yol kat edememiş bazı insancıkların sırf kendinden iyi şiir yazdığı için bir çok arkadaşa iftira attığını gördüm.Keşke sadece şiirlerine olsaydı bu iftiralar.Bazen hadlerini aşıp karakterlerine,yaşantılarına varana dek çatal dillerini uzattılar....Hani eli kalem tutan,okumuş insanlardı en güzel örnekler...?
Oysa ben yazdıklarında doğru düzgün anlam bütünlüğü bile olmayan lakin yüreği sevgi,saygı,hoşgörü,tevazu dolu insanlar gördüm.Yazdıkları değil yürekleri cezbetti beni.Aldım başımın üstüne koydum karakterlerini.
Farz et ki; seninle ilk buluşmamızda yağmur yağmıyordu
Islanmamak için çaba sarfederken bir yandan da
O ilk sarılışımıza yanmıyorum hatırladıkça
Her yağmur yağdığında toprağın o güzelim kokusu gibi
Teninin kokusu tütmüyor burnumda
Bir fincan kahve,
Demli bir çay,
Sıcacık bir gülüş,
Masum bir merhaba...
Hepsi içimi ısıtabilir tabi
Ama favorim ellerin...
Sen gerçeğimsin, ben senin sonun.
Adımıza yazılmış tüm şiirler fail-i meftun.
Gün geceyi kızıla boyar,
İyi niyetlerim samimiyetsiz duvarlara çarpar.
Bir günaydın’ına yenik düştüğüm insanlarda,
Birikmiş ne kadar çok alacağım var.
Oysa benim girdiğim her yol vefa'ya,
Attığım her adım insafa çıkar.
Erguvan zamanlarındayım mevsimin,
Acıyan yanlarıma merhem olmuyor.
Dikey hüzünlerden geçiyorum,
Kavuşmalar kollarımı yatay geçiyor.
Ben bu mevsim hep böyle oluyorum.
Biraz suskun biraz da kendiyle muallak.




-
Turan Ergün
Tüm YorumlarSerbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..