Saman alevi gibi parladım kızdım aşka,
Söndüm kutupları hayal ederek,
Aşkın sahibi haksa,
Gönül makamımda kadına ne gerek.
Kirpiklerine vurunca güneş,
Yer gök,bakır kızıllığına dönüşür.
Kelebekler kanat çırpar,
Sana ömür,ömür,
O bir kaç zaman çırpınış da,
Evlenirken,
Neyin var derlerse,
Park,bahçe,kumsal ve,
Lünapark'ım var,
Kalbimde nur,
Ben pek alışık değilimdir,
Birisinin beni düşünmesine,
Hep ben düşünürüm.
İsminin baş harfini,
Gülüşündeki güneşi,
Kiraz
Hayalleri,ellerinden alınmış gibi,
Hayalsiz dolaşıyorum,
Kasvetli gökyüzü altında.
Birkaç eski zaman şarkısı,
Gönlümden dilime düşüyor,
Sana yazmayı denedim,cesaretim yok,
Kısacık iki kelime,teşekkür ederim.
Güneşe aşık olmuş bir adam,nasıl çaresiz ise,
Bende öyle seninle,sensiz çaresizim.
Karanfil kokulu çay içerdi,kızımın annesi.
Teni karanfil kokar,nefesi karanfil kokardı.
Avuç içlerinden öptüğüm de,kendimden geçer,
Karanfil bahçesinde,yeniden biterdim.
Binlerce papatya,el salladı sana,
Beyaz yapraklarına,düştü silüetin,
Dahaların öncesinden,
Bir kaç saatin de,
Yeşildi,
Yandığımı resmedip ,semaya gersem,
Güneşten, aydan ğayrı,ne ola ki ismim.
Kırılganlıklarını bir seferde çek içine
İçin kırılsın eski bir gecekondu gibi
Onarılmayı bekleme içten dışa
Onurun kaybolur onursuz kalırsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!