Gül kokusu hakka,bülbül sesi arşa yakın,
Sesimle nefesimle sarsam seni aşkım.
Yol bulmaz ise kalbim aşk-ı hüsna,
Yarın göğsümü, kalbimin içine bakın.
Aşk,
İnsanı,
Bir şems,
Bir Mevlana yapar.
Kalp ancak sevdiğine konuşur,
Deli divane,ayakların çarpık,
Ne mey var,ne meyin sahibi.
Dil konuşsa,anlatsa onu,
Ne söz var,ne sözün sahibi.
Güneş hiç ses çıkartır mı.?
Yakıcılığında bir ton ateşinde.
Saç tellerinde o ses,
Aşk aşk ulaşıyor evrene.
İlk gündü,
Geçmedi bir salise,
Dakikalar dağ oldukça,
Saatleri düşünemem.
Bir heyecan esintisi uçuşuyor içimden,
Göklere sarılmış uçurtma,
Minik ellerden uçurulan balon gibi;
Sen gelme bana bir adım,
Ellerinden tutup,ben sana gelecegim.
Belki bir gün,
Ben sana komşu,sen bana komşu gülü olursun.
O zaman,ben sana gülecegim.
Sen beni unuttuğun anlarda,
Ellerini,başka ellerle buluşturduğun zamanlarda,
Kalbinin sesi,her hangi bir sesle karıştığında,
Ben seni öyle seveceğim.
Sen beni unuttuğun anlarda,
Ellerini,başka ellerle buluşturduğun zamanlarda,
Kalbinin sesi,her hangi bir sesle karıştığında,
Ben seni öyle seveceğim.
Neden kaçıyorum dedim, kendi kendime,
Bırak yarım kalan Mecnun tamamlansın.
Gülde diken varsa, dikeni de yaradan var,
Bırak gül yaprakları düştüğü yerde kalsın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!