Antoryum çiçeğim,
Seni severim dört mevsim.
Yaprakların kurumasın isterim.
Bilirim, güneşi seversin.
Odanda nem istersin.
Atlar
Burası Ataşehir’in batısı
Helikopter pisti olmuş rezidansların çatısı
Rezidanslarda milyon dolarlık katlar
Paladyumun önünde atlar.
Utangaç ve yakışıklı adamdı,
Babam.
Biryantili gür saçları,
Takım elbisesi ve pala bıyığı
olmazsa, olmazıydı.
Tek odalı gece kondusu,
Menekşemi küstürdüm.
Artık benden ne su istiyor,
Ne de güneş.
6 aydır çiçekde vermiyor üstelik.
Özür dilerim menekşem,
Söz veriyorum senle daha çok ilgileneceğim.
Dünyaya gelmek insana bir davet
Bu davete göstermeli nezaket
Varken çeşit çeşit nimet
Paylaşmazsan olurmu saadet
Dünya her insana bir mabet
Yaşamaktan bunaldığında,
Kendi kendine konuştuğunda
Her şeyin sonu sandığında,
Seni hayata bağlar, bu insanlar.
Sabrın tükendiğinde,
Seni ne kadar sevdiğimi,
Mezarımı ziyarete geldiğinde
Kendiliğinden açmış beyaz gülü
Görünce anlayacaksın ey sevgili!
Hüngür hüngür ağlayarak,
Açıldımı bir kere kısmet
Herkes verir sana kıymet
Herşeyden alırsın lezzet
Zannedersin kendinde kudret.
Ters gidince işler
Ben kaybetmeye alışkınım
Korkma,
Senin yokluğunada alışırım.
Bedenime laf anlatırım,
Ruhuma biraz zorlanırım.
Hafızam zaten nasırlaşmış,
Ben sadece yaşamaya çalıştım.
Ne haddim olmayana karıştım,
Ne’de bir Allahın kuluyla yarıştım.
Bazen lokma yutar gibi,
Kelimeleri yuttum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!