Masmavi denizlerin kıyısındasın şu anda,
Gözlerinin mavisinde denizlere dalan bensiz,
Ensiz
Ve şekilsiz çakıl taşlarıyla dolu kumsalsın
ve ardında uzanan ufkun yanı başında
ve sereserpe
Issızlar kumsalını vuruyor gizem denizinin sarhoş dalgaları
Yosun kuşanmış bitkin kayalar
Çağ çağ çağlıyor
Çağanoz gibi
Yandan yandan
En candan halleriyle
En başından okunmaya başlanmamış bir romanın tam ortasında
ve daha yaşlanmamış bir hayatın
ve yaşanmadan bir hayli genç kalmış bir ömrün arkasından koşar gibiyiz…
Bilindik bir meçhule
ve tutsak
Sen söyle aynı akşam mı bu?
Aynı kabus…?
Yine mi sensin yoksa?
Karmakarışık;
Yok yok
Razıyım susuzluğa
İz bıraktı
ve masmavi deniz
ve ıraktı gözden
ve tutkulu birkaç bukle sözden
ve kaldıysa geriye
ve tertemiz
Karatahtanın önünde
ve tebeşir tozlarının rüzgarında
ve alel acele
ve aynı kaybolmuşluk rüzgarında kaybolmuşuz…
Kimi zaman kucağındaki her anın tortusu
Anıların kadehidir bu
Sana dair kanıların
Seninle yıllananların kadehidir
Buruk
Acımtrak
Ama içimi hoş
Canın kağıt helva
ve arasında kaymaklı dondurma mı çekti;
Koş,
Hiç durma...
Koş kapanmadan son eskiler
ve eski defterlerde karalanmış bilmeceler...
Yine kesildi sesler
Kapanan gözlerim uykuyu arıyor
Dalınmış uzaklardan tek bir çağıran yok
Dağılıyor pespembe toz bulutları
Dağılıyor hatıralar
Peşpeşeler birbirleriyle




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!