Sürünüyor yağmurlu gece Tek parça ayı saran bulut kümeleri
Kimileri karanlığın gölgesinde
Sessiz fırtına çığlıkları duyuluyor derinlerden
Kirpiklerimden gözkapaklarıma süzülüyor özlemin
Sensizliğe üzülüyor bütün mavilikler
Mevsimli mevsimsiz açan çiçekler bile çözülüveriyor denizsiz destanlarda
Bilmezsin belki ama,
Söylediğin en güze türküdür vatan
ve bilirsin ki aydınlanmadan hemen öncedir
ve karanlıklar tan
ve hep aynı sırdır
ve en tutkulu
Enkazından hiç kurtulamayacağımıza inandığımız
ve en tutuk aşk yıkıntıları arasındaydık,
En azından ümitsizilkti adını tek hatırladığımız
ve bu yüzdendi kaderimize yandığımız
ve bir gün olsun umut doğmayacağını sandığmız
Ve yıkık bir buhranlar sinsilesi sofrasındaydık…
Yalnız
ve çiçeksiz baharlar soluyordu gönül ve fırtınalarımda
ve yalnız sana adanacak bir ömre başlamadan önce
Soluk soluğa bir koşunun tam ortasında yaşıyoruz
Oluk oluk
ve ışık hızıyla akıyor
ve kaşık kaşık yediriliyor acılar
Sindiriliyor bir güzel ve dindiriliyor bir öncekinden de çabucak
Gecenin şarkısı çalıyor yine o eski plaktan
Mum ışığında sabahlanan bir istasyon misafirhanesi
Yakut rengi bir-iki şişe şarap kaldı elimizde
İki boş şişenin yanında ayıklanmış kestane kabukları
Birazdan yeni bir yıla adım atacak kainatın tüm renkleri
Sen gibi
Birkaç dakiaklığına ayrıldım bedeninden
Birkaç dakikalığına…
Arzularımdan sıyrıldım,
Hakikat, az sonra döneceğim
Gece uzun, bacakların gibi
Yapacakarım gibi,
Yorgunlukların türlüsünün esaretinde
ve cesaretinde dinginlik
ve gizli bir özlem
ve her kasvetinde neşenilen bir keşmekeş
ve şenlenen bir hüznün son tutkusu gibi
ve dibi tutmuş her rüyada
Bir çağlayan oldun
ve geldiğin günün sabahında
ve güldürdün ağlayan gözlerimi
ve ılık nefesindi senin kalbinden çaldığım…
Öldürdün umutsuzlukların fidan hallerini




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!