Gecenin şarkısı çalıyor yine o eski plaktan
Mum ışığında sabahlanan bir istasyon misafirhanesi
Yakut rengi bir-iki şişe şarap kaldı elimizde
İki boş şişenin yanında ayıklanmış kestane kabukları
Birazdan yeni bir yıla adım atacak kainatın tüm renkleri
Sen gibi
Birkaç dakiaklığına ayrıldım bedeninden
Birkaç dakikalığına…
Arzularımdan sıyrıldım,
Hakikat, az sonra döneceğim
Gece uzun, bacakların gibi
Yapacakarım gibi,
Yorgunlukların türlüsünün esaretinde
ve cesaretinde dinginlik
ve gizli bir özlem
ve her kasvetinde neşenilen bir keşmekeş
ve şenlenen bir hüznün son tutkusu gibi
ve dibi tutmuş her rüyada
Bir çağlayan oldun
ve geldiğin günün sabahında
ve güldürdün ağlayan gözlerimi
ve ılık nefesindi senin kalbinden çaldığım…
Öldürdün umutsuzlukların fidan hallerini
Dün bulutların arasındaydın,
Gün batıyordu, sen batıoyrdun…
Dün seni getirdi, sen beni getirdin…
Sen beni getirdin,
Baştan bir ben yarattın
Dünün yokluğuun mumla arattın
Geri dönme bir daha
Öte beri uğruna kendi ışığında sönme
Yetinme sensizlikle
Öteden beri varolanı yitirme…
Geri dönme bir daha
Sevimli
ve güleç yüzlü
ve masum
ve suçlu
ve asık suratlı bir armoni gecesi…
Ya ılık rüzgarlar yakıp götürecek seni
Ya akıntılarda kaskatı ve atı üstünde dört nala giderken
ve erken varmak için suay ve çamura aldırmayan bir inançla koşturacaksın
Yazılarda kalacaksın belki
ve yarınını göremeden
Kazılarda bile bulunamayacak derinlerde kalacak hatıran
Gülefşan bir mutluluk okunuyor ufuklarda,
Bizi aşan;
Seni,beni; herkesi…
Her yerde bir gül kokusu…
Demet demet bir umut dokusu…
Gül yüzlü bir sema serpiştirilmiş sanki,
Gülümse,
Biraz gülümse;
Derdin ölümse,
Ölürsün…
En azından şu anı benimse…
Bıktığın dilimse,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!