Güneşler gidiyor aynalarda
Kendini çıkartmaya çalışıyor kadın
İçindeki yangından
Eskimiş bir bakışla
İsyana çağırıyor ezberindeki şarkıyı
Fıkırdayıp kaynamayacak
Kaynak olup karıştırmayacak
Yanardöner olmayacaksın
Kir de, yas da, acı da, pas da adam gibi
Bir tane seveceksin
Yazmak;
Mutsuz olduğum zamanlarda sığındığım
Bir amele kadar da yorulduğum anlardır
Bir fırtına kopar, bir ateş çarpar
Çarpar yüreğime sevgilinin gelincik bakışları
Çarpar da susar rüzgârlar
Susar haziranlar Eylüller susar
Geceler kopartır adamı
Düşlerin, senlisinden uyanırım her sabah
Aranırım, yalnızlığım dokunur
Ruhumun onulmaz yarasına
Hançerler saplanır
Eskiden, toprak gibi, toprağı sever
İnce çubuklarla çizgiler çizer, olmazdı eşeler
Tozlara belenirdik
Çamurdan havuzlar,
Bahçe duvarı çakıl taşlarından evler yapardık
Sallanır göklerin kar beyaz bulutları
Ahşap evlerde duman
Bahçelerde son güz gülleri
Çiğ düşer yapraklarına mehtabın
Martılar ıslanır
Martılar sessizliğe susar
Suçluyum…
Bu sabah merdivenlerden inerken
İki basamak arkandaydım
Senden gelen orkide kokusu aşk a çağırıyor
Günlerden Pazar
Ya da, iş güç olmasa o gün sende kalsam
Benimki alışkanlık ya
Her zamanki gibi erken uyanır
Seni uyutmaz rahatsız ederdim
Sen kafanı yastığının altına gömerdin
Sen duyamazsın
Yalnız gecelerin dokunaklı şarkılarını
Kör ve ama birine dertlerini anlatamazsın
Soğuk banklarla sızlanarak
Yıldızların dileklerine yağacağı zamanı bekleyemezsin
Üşüyen yakanı kulaklarına kadar çekip
Tebrikler efendim başarınız daim olsun...
Yaşanacak Mutluluklar Senin Olsun