Yalnızlık bir insan olsaydı,
En sadığı olmaz mıydı?
Herkesin gittiği anda,
Kimse yokken yanında,
Yalnızlık hep oradaydı.
En sessizi olmaz mıydı?
Bu hayat yaşanır mıydı bir gün, bir emel olmasa eğer?
Dikene katlanır mıydı meftûn, gül güzel olmasa eğer?
Özledim üstad
Özledim seni
Vakit kaybetmeden
Anlat bana beni
Yaz üstad yaz
İlimle örtünce üşüyen ruhunu
Evren biliyor ki sen tanımıyorsun onu
Tanımıyorsun kendini
Şah mat olmuş oyun ama ayakta vezir
Dağıtmış alem, kafalar medcezir
Zamanın akışına bırakılmış her şey
Perde aralandığında boş olmasın sahneler
Görüntüler akıp gider, sonra gelir nağmeler
Önünden gülüp arkadan vurur tüm kahpeler
Ne dersen de, birer ihanettir tüm darbeler
Muhabbet devam eder ya soğumasın kahveler
Allah çalışana verir, zayıfsız mı karneler
Hep düşünün şöyle “Nedir bu ahvalimiz?
Yarımız mazlumuz, diğer yarımız zalimiz”
Sadece düşünerek düzelir mi hiç halimiz?
“Ne hepimiz cahiliz, ne de hiçbirimiz alimiz”
Epeydir istediğimdir, şöyle bir nesil doğsun
Uyku nedir bilmesin, yatak ona haram olsun
Bükülmesin asla, çelikten olsun bileği
Edep ile yoğrulsun, iman dolu yüreği
Kendini bilmezlere bırakmasın meydanı
Gönül bilsin her vakit, dua olsun kalkanı
Kanım geziniyorsa damarlarımda
Gereksiz bu göz kapaklarım
Adımlarımı cimri damıtan
Kaldırım kadar faydam yok
Kanatıyor pençesini geçirmiş derin
Nasıl güzelse sıcak çorbalar, ıhlamur çayı üşürken
Nasıl hoşsa sabah güneşi baharda
Güzelliğinle yolda kalmış halimi düşünürken
Ve senli hayallere saplanmak da
Bir ateşin başına üşüşmek gibi karda
Belirsiz yollara çıktım önüm puslu
Elim bir yol, biliyorum ama nasıl güzel
Lirik gülüşler sarıyor bedenimi işveli
İzdüşümü yüreğimde olan başat arzu
Zehrini verdin madem panzehri esirgeme
Hıfzetseydim seni hani, belki olurdu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!