Kaçınılmaz kaçışlarım
Vardı nedense
O zaman
Acaba kaçan ben miydim
Yoksa hayat mı
Cüz’i bir gayrete denirse cefa
Ambarı dolduran hiçlik yutulur
Nafile, çark döner binlerce defa
Lokmalar çiğnenir açlık yutulur.
Tenbelce kaykılıp şilteye uzun
Bağrıma taş basıp sabrı denedim
Dikenler bağında biçtim acıyı
Sır edip sakladım ele demedim
Tercihim olmadan seçtim acıyı.
Sınırı olmadı çilenin derdin
Doğumla ölümün arası hayat
Acı da tatlı da başına gelir
İstersem, ben doğmam diyerek dayat
Gene de yaşamak işine gelir.
İlk defa görürsün şefkatten kucak
Bir hayat ağacı, meyve verirse,
Önceden çiçeği gösterir sana,
Mutluluk kızarıp göğe ererse,
Başında yelleri estirir sana.
Hayatı böylece derliyor beşer,
Gurbetten sılaya hicran türküsü
Dilime takmışım söyler dururum
Hayatım cıhanda devran öyküsü
Nağmeler yakmışım söyler dururum.
Yüreği sızlatan esbab-ı firak
Şairin gönlünde bir nehir çağlar
Kaynağı kalbinden çıkmış gibidir
Kalemi titrerken yüreği dağlar
O mana kaynayıp akmış gibidir.
Böyledir şairler sever insanı
Kazma kürek işim olur,
Biraz yorar benim köyüm,
Hatır gönül hep sorulur,
İyi yerdir benim köyüm.
İşim düştü şehre gittim,
Usta riyakar, aşıkmış acep niçin?
Aslı tasannu, söylenen şiir için.
Olmaz desekte şiire böyle şair
Dürüst değil ki şiirler; söz ve sair,
Köşeler senin artık, kurulmak için,
Yukarıdan bakıp, çöpünü attığın,
Alttakileri parmakla oynattığın,
Çıkarlarına çıkar katmak için.
Ah canım muhabbet neredesin?
Üstadım kaleminize, gönlünüze sağlık.
Sizi okumakta zevk alıyorum
Sağ olun
Var olun
* Saygıdeğer büyüğüm Bedri Tahir Adaklı üstâdımıza aşağıdaki şiirimi antolojide seven tüm dost ve arkadaşları adına ithaf etmekten mutluluk duyarım. *
Saygıdeğer Büyüğüm BEDRİ TAHİR ADAKLI
Dostluğu mutlu eden,mütehassis insandır
Onun hep kullandığı çok tatlı bir lisandır
Önceden ...