Utanma sevgilim sakın özülme
Bu hala düşüren kollar utansın
Tanrı huzurunda kabulüm sensin
Yeterki sevgili sen dön gel bana
Dokunmayın bana sakın dostlarım
Dokunmayın garibe…
Yazıktır, günahtır…
Garip dediğin,
kimsesi yok sandığınız o insan değil aslında—
Bir ömrün kırık aynasıdır.
Doldur meyhaneci, bu gece kadehim boş kalmasın,
Boşluk dolsun sesle, dertler taşsın,
Bir yanım yanık sevda, bir yanım paramparça umut,
Bir yanım seni bekler hâlâ, habersiz, unutulmuş bir durakta.
Bir zamanlar bir çift göz vardı,
Yar bakma ne olur
Boynu bükük zavallı duruşuma
Böyle çocuksu hallerime
Bilirim elbet yar bilirim
Sana karşı bu çocuksu hallerimi
Çok dost gördüm…
Bir masanın etrafında dizilmiş,
gözlerinde samimiyet maskesi,
ellerinde hesap makineleriyle.
Bir gülüşlerine kandım,
bir omuzlarına yaslandım,
Dert ile yoğruldum her dem sinemde
Bunca dert çile yâr reva mı bana
Verem oldum dostlar bu aşk yüzünde
Bir yudum sevgi yâr çok gördü bana
Gönlümü yâr bildim vurdum dağlara
Bir çok hayalim vardı,
Gökyüzüne asılı bir kuş gibi özgür,
Ama hiçbiri olmadı,
Hepsi elimden kayıp gitti,
Birer birer düşlerim kırıldı,
Ve ben, ellerimde boşlukla kaldım.
Bir ışık doğdu karanlığın en derin yerinden,
Bir ses yankılandı: “Kalkın ey yurdun evlatları!”
Toprak titredi, umut kabardı,
Bir ulus giyindi yeniden sabahın rengine.
Cumhuriyet…
Gurbet elde sılam burnumda tüter
Yol ver bana dağlar sılaya gideyim
Gözü yaşlı yarim yollarımı gözler
Yol ver dağlar yol ver yare gideyim
Sıra sıra olmuş bu gavur dağlar
Gel diyorsun bana yarim gelemem
Aramızda dağlar deniz aşamam
Yazık ettin sen bu aşka duramam
Karanlık geceler yolu bulamam
Karlı dağlar yol verin yarim gelsin




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!