Karanlıkta saklı bir umut gibi
Doğma güneş bugün doğma ne olur
Gönlümde derindir ayrılık izi
Doğma güneş bugün doğma ne olur
Yârsız bağın gülleri solmuş kurur
Ne Olur Durdurun
Ne olur durdurun,
Dönen dünyayı…
Bir an, bir nefes, bir sükût kadar dursun.
Bir çocuk ağlamasın mesela,
Gönlüm hasret bağrım yangın
Ömrüm geçti duman dargın
Nice dostlar kaldı yorgun
Ah dünya neyine kandım
Yaz baharım kışa döndü
Mevlam bana vermiş öyle bir dert
Çürük bir adam oldum yürek pelt
Ne yana dönsem elem dolu dert
Derman ararım bulmak ne zordur
Yürek yangında çaresi kordur
Çek o kirli eli yâr toprağımdan
Düşlerimi soldurma git yâr n’olur
Yalanlarla kırdın beni yıllardan
Mezarımı kirletme git yâr n’olur
Düşlerimden çaldın umutlarımı
Sevdaya düşürdü bahar yolları
Gönülde köz oldu aşkın kolları
Hicrana direndi garip bir kuldu
Çaresiz vuruldu öldü Kâhta'lı
Her gece yıldızla dertleşir oldu
Ey Tanrım ne zaman güneş doğacak
Ne vakit yolumdan diken kalkacak
Karanlık gönlümde ışık yanacak
Öldüm öldüm Tanrım ses duyanım yok
Yüreğim yaralı kalbim perişan
Ben seni bir anlık değil,
Ben seni bir günlük değil,
Ben seni bir ömür değil,
Ben seni, yüreğimin yettiğince
en son nefese kadar,
dünyanın bütün karanlıklarını
Sisle kaplı sokaklarda yürürken,
adımlarım yankılanıyor boş binalarda.
Rüzgârın uğultusu bir ağıt gibi,
ve gece hâlâ dudaklarımda bekliyor.
Gökyüzü düşmüş toprağa,
Ölüm Çukuru / Maden Emekçiler
Derinlere inen yollar
Yeraltının karanlığında kaybolan umutlar
Sesler yankılar içinde kaybolur
Toprağın derinliklerinden gelen fısıldamalar
Köleliktir yorgunluktur




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!