Bir gök gürüldüyor
Yağmuru yazmaya başlıyor şair
Irmaklar geçerken
Tüm ahşap evlerin üstlerinden
Giden yağmurlar tanık
Yağmurlu camlardan İstanbul
Ah şimdi susan tarih ve talih
Yazıyorum şimdi sana buğulu bir şiir;
Aşkını sevdiği ile bile paylaşmayan bir bencil
Bir nedeni yoktu burayı bırakıp gitmemin
Yağmurun arkasına saklanan
Yaralı bir şairim şimdi sevgilim
Bir de senin ellerin var uzanan
Aklımda sakladığım nehir misali
Naif sözlerle yazılmış ıslak şiir
Elini tuttum eksiksizdi ellerin
Tutunca göğe çıkardı beni ellerin
Bak göğe şimdi
Hep mavi, hep mavi
Hep mavidir gökyüzü
Ey ölümle yaşamı birleştiren
Gece ile gündüzü ayıran düzen
Senin içinde kaybolmaya geldim
Bana da bir yer versen
Yıllarca şiirler yazdım
İnce kanatlı, kendi gölgesinden de siyah
Gecenin soğuk nefesinden doğmuş yarasa
Bana nasıl kaybolunur
Bütün bu karanlıklar arasında
Bir-bir anlatsa
Yıldızlara sormayın efendim
Kaybettiğiniz her şeyin yerini
Arıyorlar sonra sürekli
Kiminin umudunu
Kiminin hayalini
(Yorgunum,
Pencereme dolanma ay ışığı bu gece
Ahmet Erhan)
Yorgunum ay ışığı
Yüreğimi dövüyor bir zorba karanfil
Yakama asılı bir şehir var
Artık gitmek yalnızca bir ihtimal değil
Yüreğimi dövüyor bir zorba karanfil
Çek al beni buradan
Bir hikaye kurmalı
Kırık kalem dahi kendini anlatmalı
Zamanı askıya alıp yazmalı, yazmalı
Uzunca vakitler geçmiş ve kaybolmuş yüzün
Yüzün yeni bir alem olup bu gece karşıma çıkmalı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!