Dünyanın eski tadı yok artık
Belki de eski kokusu
Küstümotları elimde
Ve elimde değil yaşamak
Küsen bir çocuk yalnız
Ne zaman ellerimle
Yaralı bir kuş tutsam
Hüzünlü bir şiir yazarım
Sevgili hatıralarım
Bu gece sizi
Göğsündeki o yarayla uğraşma
Kurşun daha da derine saplanarak
Ne varsa unutmak için son kez hatırladığın
Gün geçtikçe daha da katlanacak
Toprakta insan dokusu
Bu acı dolu dünya dokusu
Yaşamak bir hayal değil diyorsun
Yaşamak ne yazık ki bir hayal sevgilim
Filhakika ağırdır zaman
Yine dönüyorum yalnızlığa
Ey kutsal mabedim
Sen ki şiiri yaratan aşkla
Bir sığınaksın yağmura karşı
Benimle susup anlayan
Ve öğreten susmayı
Su ve topraktan önce
Vardı su ve çimento
Kattı birbirine bunları tanrı
Ve yarattı en güzel şaheserini
Şehirler yarattı dünyada
Boş şehirler
Bir cennet varmış önceden
Ve olacakmış bir cehennem
Biz seninle oradan kovulmuşuz
Her yol biraz uzun
Hayat da bir yol ve uzun
Ben bu şehre yıldızların üstünden inmiştim
Teğet geçmiş şiirlerim gibi hepsine zaman
Trenler geçer hep kondüktör aşık olursa demiştin
Ben gidiyorum doludizgin atlarla İlayda, beni affet
Gözlerini hayal ederek söylediğim her şey yalandı
-İn cresente vulnera rosa^
(Kanıtla diyorsun şairsen
Bana bunu kanıtla bir satırla
İşte sevgilim söylüyorum dinle:
Seni rengini verirken gördüm; günışığına)
Bir kez ölmeyi öğrendik
Sonra her gece öldük ve dirildik
Bir kere öğrendik sevmeyi
Tanrıdan sevilmeyi de diledik
Yorgundum karanlık çökmüştü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!