Sen geldin
değişti tek odalı evimizin rengi
Düş kaçkını bir çiçek gibi
odamızın pembe köşesini aldın
İlk gülüşün darbesiyle
Ben yalnızlığımın ihanetçisiyim
Bir tutam ışık yarar gecenin karanlığını
bir damla su açar yolunu çoğalmanın
Kömür şeker tuz beyaz gül katran
hayatın rengini çizer insanın anlığını
Dizlerimi karnıma çekerek
sığınırdım içerisine
sanki evimdi pencere
Anamın öğün arası verdiği yemek
ekmek arası yağlı çökelek
Yanıbaşımda mavi gülerdi gökyüzü
Kozmik bir aşk düştü uzak dağlara
Orada yalnızlğın göğsünde açıldı yara
orada ceylan orada kuş
zapt olunmaz kanın hışırtısını duydu
Serhat Amed Zaho ve Atruş
giydi halka biçilmiş ateşten gömleği
Hepimizin gözleri önünde
hepimize gölgemiz kadar yakın
ve bir o kadar uzak duruyorken arzın
yıkan ve yaratan tözü
ben dağarcığımda taşıyorum sözü
Gökyüzü bulutsuz olduğu zaman
derinlik mavi
Senin düş kırıklığın
gözaltını işgal eden yorgun çizgi
sevincinse gökyüzüne küskün
Ateş ovayı sardı
neden kimliğine halâ
yazılmadı baharın ikinci adı
Sevmenin kışı yok
zamansız çalar kalbi aşk
Gözlerin sevincin ilk karşılayanı
açıyor mavi
Dağların doruğuna çekiliyor kar
ağıtların gitme zamanı
koyakları terk ediyor efkar
Kavuşmaların sevinci bir kırmızı gül
oturur güvercin gövdeme
Eser yanaklarımda ilkyaz dirimi pembe
açılır susuz goncalarım benzi kül
Bir el dokunuşu ararım can kapısında
'Zengin siyasi ve sanat yaşamını yakından izlediğim Babür Pınar'ın dolu dolu yaşamasına rağmen; abartısız, öne çıkma gayreti olmayan ama bilge ve yoldaş duruşuyla hep önde olan tavrının içten yansıyışı şiirlerine hayat veren. Sade ama etklili. Sakin ama devrimci... Ateşin hiç sönmesin usta..... '