Migren krizinden sonra ay imgesine tutsak
şiir ormanında bir uzun gezintiye çıkmak
mutluluğun resminden pay alırcasına
erişilmez bir haz veriyor bedenime
Saat üç Elmadağ tutsak evinde ilk gece
Eylem
Bütün işler için yetmiyor zaman
İnsanın her işe yetişmesi zor
Gelen güne tutunuyoruz bazan
En güzeli sabah erken yola koyulmaktır
Daha varoşlar uyanmamışken
çiğ yapraklardan kalkmamışken henüz
en hafif çıtırtı duyulur
Erken uyanınca kent
kırılgan yıldızlar söner
Olacaklar olacak elbet
durdurmak mümkün değil
hayatın diyalektiği hükmeder
insanın yazgısına bilfiil
Öyle güzel sözler koyuyor ki şiir sofrasına
ancak bir kardeş böyle bir yürekle kardeşi
sokabilir dokunulmaz imgeler arasına
ve öyle koşulsuz alabilir Prometeus' tan ateşi
Her şeyi üst üste getirip koyarken derin dalga
Düş bozan çığlık ruhumda
Acının dişi yok ki ısırsın
Ağrısını gömdüğü sözü
sevmediğine bırakır insan
Ardına bakmadan uçar gökyüzü
Beklediğimin gelme olasılığı
kar telaşı altında üşürken
eli böğründe kalır sözlerimin
iyimserliğim buz keser
çatlar bekleyen bakışım kırmızı
Zemheri vaktidir dışarıda ayaz var
çok üşümüş olmalısın yüzün kar
yorulduğun eski tüfek kalkışından belli
Sevişmenin tam ortasında yıkılmış sırça köşk
kırık camlar sana kalmış bakışından belli
Şimdi çok uzaklardadır gençliğim
Çok uzaktadır dudağımın aşkla titremesi
Çok uzaktadır solgun evlerin endişesi
penceresini unuttuğum odadaki resim
yıldız aydınlığı ve mavi karanlık
Fırat’ın koynuna bıraktığım düşsel yalnızlık
Dipsiz kuyuya atılan taş
çığlığını sonsuzluğa verir
Yüreğe düşen sevda
fısıltıyla akar yavaş
hiçliğin eşiğinde zehir
'Zengin siyasi ve sanat yaşamını yakından izlediğim Babür Pınar'ın dolu dolu yaşamasına rağmen; abartısız, öne çıkma gayreti olmayan ama bilge ve yoldaş duruşuyla hep önde olan tavrının içten yansıyışı şiirlerine hayat veren. Sade ama etklili. Sakin ama devrimci... Ateşin hiç sönmesin usta..... '