Açılan gedikten girdi böcek
Saflık verdi sesini kötü çağa
ruhunu şeytana teslim etti kelebek
Olmayacak sanılan şey oldu
bir düşün hesabı soruldu çocuğa
İnsan nasıl sarılır eskitilmiş bir düşe
Resimleri astığım duvar yıkıldı artık
solgun yüzlerin çığlığı düştü ateşe
sabahı beklerken rengini yırttı karanlık
Kırıldı tarihimle büyüyen cam fanus
içindeki kendini sarsmadan göçüp gitti Yunus
İyilikçi belleğin bulsun
yılların sana neler sunduğunu
Kalbime sapladığın gül ve keder
seçilmiş armağanım olsun
yıllardır eskitiyorum suskunluğunu
Suya bıraktığımız anılar solsun
Bir kısa ayrılık
özletiyor en küçük çizgini
darmadağın ve kırık
sızlatıyor umudun bam telini
Kapılar kapanırken gece yarısı
Atomu parçalanan madde
önceden bilmez gittiği yeri
Adressiz mektup atar
gri uçaklar yeryüzüne
Sen bilirsin gökyüzü
Cinayet yerinde parçalandı kan
soğuk çığlık
düğümlendi bedende
Sokağa ince sızıyla girdi figan
Kutsal tözün hükmü
Yoksulun ömrü gece
Varsılın ömrü gündüz
Yeraltı hapishane
Konakların önü düz
Kül canımı acıtma
Ey parçalanmış ülke
Kesik damarı Ortadoğu’nun
Ey antik acı
Ateşlenmiş sözlerin başlangıcı
Kan kardeşim Filistin
Seni vurdular
'Zengin siyasi ve sanat yaşamını yakından izlediğim Babür Pınar'ın dolu dolu yaşamasına rağmen; abartısız, öne çıkma gayreti olmayan ama bilge ve yoldaş duruşuyla hep önde olan tavrının içten yansıyışı şiirlerine hayat veren. Sade ama etklili. Sakin ama devrimci... Ateşin hiç sönmesin usta..... '