Aklıma geldikçe büyük ölüm
Ürpermeye başlar iliklerim.
Etim börtü-böceğe kalacak
Sokak köpeklerine kemiğim.
Varsın hayalim de senin olsun.
Bir karakış vakti Sen kıyısında
Kafamın içinde Türklük ülküsü
Ruhumu kavuran vatan hasreti
Böyle göçüyorum ebediyete
Donmuş cesedimi bulup çöpçüler
Defnedilmek üzere götürecekler
Vazgeç, diyorsun; vazgeç benden
Canımsın, senden vazgeçemem.
Kor olsa da taşıdığım ten
İnan ki vazgeçmem, geçemem.
Bakışlarınla öldürsen de,
Ben giderim bıçak sırtı bir yolda,
Genzimi yakarken gül kokan teni.
Yazık olur, derken âlem bu yolda
Dostun beyaz gülü yaralar beni.
Yüreğinden beni etti ya sürgün,
Ağacın özü,
yiğidin sözü,
sevdanın közü-
dür yârin gözü.
Birlikte mutlu,
Yalanı sevmediğimi bilirsin.
Sana, gelirim demiştim ya bir gün
Bak işte yol göründü, geliyorum.
Ne zaman, diyorsan; yarın öbür gün.
Gençlik gelmiş geçiyor
Ömür; bir varmış bir yokmuş hesabı
Hele de zaman bir ömür törpüsüyse insan için
Çoban yıldızına bile yetişmez usturlap
Sokakta kalmış evsizler,
Eylülde yaprak dökmüş ağaçlar,
Yer beni hey, yer beni.
Övüp durma yer beni.
İçime bir kurt düştü,
Gece gündüz yer beni.
Yer beni hoy, yer beni.
Kimse göçmez bu dünyadan mal ile
Herkes göçer bu dünyadan hâl ile
Kurtulursun yerden biten dal ile
Kurtlar, kuşlar dua etsin yeter ki.
Cennet yolu hem dikenli hem de dik
Çavuşun çaldığı tiz düdükle,
Midemi sardı ümid-i ükle.
Almış koynuna üç beş lülü
Kabarırken, pamuk püskülü..
Varıp bir çuvala dayandım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!