Ölüm; yastık altında saklanan kızıl ziynet
Umut tarlasını süsleyen gizemli nimet.
'
Bilmeden nereye doğru gittiğini
Sürüklenip duruyorsun bir rüyada.
Fark etmeden çevrende olup biteni
Yaşıyorum diyorsun bu yaşamaksa.
Kaldırımdaki sarı yapraklar gibi
Köpeğin kemiktir davası.
Kurda hastır hayat kavgası.
Şerbet üstadı, nabızlara..
Gerçekte fikir maskarası..
Yüzü maske, ruhu yalaka…
Düşünmezsem aklım ölür
Sevmezsem, kalbim…
Tanrı’nın gücüne gider
İnanmazsam.
Sen Türklüğün Asena’sı
Sen Hazar’ın fırtınası
Hocalı’nın kini, yası
Bitmez ki Ganire Bacı.
Karabağ’ım, kara yazı
Gecenin çığlığında semah dönerken
Yukarı mahallenin yıldızları
Aşağı mahallede raksa durmuş gölgeler.
Biraz üzgün, biraz süzgün gözlerin
Dolunay gibi ufkuma doğmuş
Olanca güzelliğiyle.
Batı’dan ne aldığını bilmezsin,
Batı’ya ne verdiğini görmezsin,
Birazcık da yerli olsan ölmezsin
Şebek olmuşsun gidinin aydını.
Halay, horon, zeybek yabancı sana
Sana sarı bir gül versem
Sen de bana gülüversen..
Bir davam olsa, bir sevdam
Gönlümde göveriversen...
Umut olsan yüreğime,
Gönlüme dolanansın
Kördüğüm gibi.
Başıma yağansın
Salkım saçak.
Düşlerime girensin
Her gece.
Serap gibisin.
Bir varsın, bir yok.
Sensizlik, zaten kıyametim.
Şarap gibisin.
Değerine, değer katıyorsun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!