Beş kıtada han, bey iken bak düştüğün şu zillete
Boymuş, mezhepmiş, siyasetmiş illete bak illete
Kör bıçak kemiği yarılar sen-ben bakarken ete
Yazık olur, yazık olur, yazık olur bu millete!.
İdeolojiler, sorunlara birer sihirli reçete
Gömleğinde düğme vardı, âlem giyerken kürk.
Medeni âleme medeniyet bahşetti Türk.
Ak şafaklı bir günde yüzüne gülünce şans
Milletler kuzuydu, o ederken kurtlarla dans.
Bir ara süslenip
Püslenip de çıkıp
Gelsene a nazlı yâr.
İster bir sabah yeliyle
İster akşam meltemiyle..
Gelmene bir engel mi var?
Her bir neyim varsa
Bende, benden ziyade
Umudum, umutsuzluğum
Çilem de çarem de hep sen..
Varlığın, yay sıcağında meltem
Yokluğun, güneş tutulması sanki.
İyiliğe iyilik her kişinin kârıdır.
Kötülüğe iyilik er kişinin kârıdır.
Cihangirlik kuruysa sözde kalır beyliğin
Nefsine üstün gelen âlemin hünkârıdır.
Salına salına yürür.
Eteğini yerde sürür.
Eline alsa bir gülü,
Dikeni, kalbini bürür.
Saçı rüzgârdan çözülme,
Kör kuyulara düşmüşüm
Perdenin arkasında, yâr.
Ona kavuşmak istesem
Ellerimden yıldız kayar.
Yıldızlar ışıltı yayar.
Zülfün, darağacı/m;
Kirpiklerin, ok/tur.
Ya sallanırım yanağında
Ya da vurulup
Düşerim sinene.
Kurtuluşum yok/tur.
Deli, açık etme gönül yaranı
Aşkın, Tanrı'yla aranda sır kalsın.
Davuldan, denklikten dem vurulursa
Gönlün çıkmaz sokaklarda yol alsın.
Deli, aşk gelip geçer sevgi kalır.
Zulüm ile abat olunmaz derler.
Sen de hesaba çekilirsin bir gün.
Güvendiğin dağlara karlar yağar.
Ağlama duvarın yıkılır bir gün.
Bir sineğin kanadıyla arş titrer.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!