esip gidiyorsun,
bir ömür gidiyor...
görmeyen gözlerinin ışığında;
zaman sürükleniyor...
haritası çizilmiş hayatın,
Arzular karşısında mahkum!
Yanmış bir yürek...
Balı süzülmüş petek
Yorgun dudaklarında imgeler
önce,
gülüşün kaybolur
çekilir düşlerin kendinden
virgüllere bağladığın yaşamın
uçup gider ellerinden
Bunca yaşadıklarımızı nerelere sakladın?
Yüreğinin hangi köşesine gömdün, gizledin.
Hangi yağmurlarda yıkadın gözyaşlarını,
Hangi rüzgar dağıttı saçlarını,
Ve hangi güneş kuruttu içindeki sevda ateşini...
dile gelsin gözlerin
en güzel şarkıları söylesin
bu suskunluk
bizi bizden eden bu yoksunluk
şarkılarda tükensin
Bir şiir nasıl zor doğuyorsa
Aşkta öyle kolay ölüyor
Şiir şairin gözyaşlarıdır
Mendil tutan sevgililere sunulan
Avuç içlerine sıcaklığı değmişken
Sen benim için,
Yazmaya çalıştığım, bir türlü sonlandıramadığım
Virgülümsün,
şehirlerin yalnızlığı
haritalarda ölçülen
ne yakın
ne uzak
söylenebilen...
çık kabuğundan
bir çizik at geçmişe
son olsun duaların
dudağından dökülen
sesin duyulsun
Ne zaman bir şiire düşsem
Pencerelere düşer akşam ışığı
İçimde onulmaz yaralar sarılır
Teni siyaha çalan kadınlar
Beyaz kayıkları yolcu eder
Yalnızlık kendi içinde karılır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!